Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Bosna-Hersek ve Türkiye: Geçmişten Gelen Bağlar ve Güçlü İlişkiler

Kaynak: AA, 25 Kasım 2024

Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Kavazovic,"Türkiye, bize en yakın ülke. Bizler, ortak mirasın, Osmanlı kültürünün bir parçasıyız. Son derece iyi ilişkilerimiz var. Diyanet İşleri Başkanlığından her zaman destek ve anlayış görüyoruz." dedi.

Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic, Türkiye gibi bir ülkeyle dost olmanın önemine işaret ederek "Türkiye ile güvende hissediyoruz. Dünyada herkesin Türkiye ile dost olmayı dilediğini düşünüyorum. Bizim Türk halkıyla manevi bağlarımız da var." dedi.

Kavazovic, Türkiye ile ikili ilişkileri, Gazze'de yaşananları ve Bosna Hersek'te son dönemde Boşnak nüfusa yönelik artan provokasyonları AA muhabirine değerlendirdi.

Müslüman ülkeler arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile en iyi ilişkilere sahip olduklarını belirten Kavazovic, "Türkiye, bize en yakın ülke. Bizler, ortak mirasın, Osmanlı kültürünün bir parçasıyız. Son derece iyi ilişkilerimiz var. Diyanet İşleri Başkanlığından her zaman destek ve anlayış görüyoruz." ifadelerini kullandı.

TÜRKSAM Haber Analizi

Bosna-Hersek ve Türkiye arasındaki ilişkiler tarih boyunca derin köklere sahiptir. İki ülke arasındaki dostluk ve dayanışma, tarihsel, kültürel ve dini bağlarla güçlenmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği sırasında, Bosna-Hersek, Türk kültürü ve yönetimiyle etkileşim içerinde olmuştur.

 Günümüzde ise Türkiye ve Bosna-Hersek, karşılıklı saygı ve iş birliği temelinde güçlü bir diplomatik ilişkilere sahiptir. İki ülke, ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda birbirlerine destek olmaktadır. Türkiye, Bosna-Hersek'e çeşitli alanlarda yardım ve yatırımlar yaparak ülkenin kalkınmasına katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda, kültürel değişim programları ve ortak projeler aracılığıyla iki ülke arasındaki bağlar güçlendirilmektedir. Her iki ülke de bölgesel ve uluslararası konularda birlikte hareket ederek, karşılıklı çıkarları koruma konusundaki kararlılıklarını sürdürmektedir.

Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic’in açıklamaları da iki ülke arasında yukarıdaki bahsi geçen tarihi ve diplomatik ilişkilerin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Buradan hareketle Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic’in açıklamalarına göz atmak gerekmektedir.

Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic; "Türkiye, bize en yakın ülke. Bizler, ortak mirasın, Osmanlı kültürünün bir parçasıyız. Son derece iyi ilişkilerimiz var. Diyanet İşleri Başkanlığından her zaman destek ve anlayış görüyoruz." İfadeleriyle başladığı konuşmasına şu şekilde devam etmiştir: “Müslüman ülkeler arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile en iyi ilişkilere sahip olduklarını belirten Kavazovic, "Türkiye, bize en yakın ülke. Bizler, ortak mirasın, Osmanlı kültürünün bir parçasıyız. Son derece iyi ilişkilerimiz var. Diyanet İşleri Başkanlığından her zaman destek ve anlayış görüyoruz. "Türkiye ile güvende hissediyoruz. Türkiye gibi bir ülkeyle dost olmak büyük bir şey. Dünyada herkesin Türkiye ile dost olmayı dilediğini düşünüyorum. Bizim Türk halkıyla manevi bağlarımız da var."

Bütün bu ifadelerin iki ülke arasındaki derin tarihi bağların bir sonucu olduğu rahatlıkla söylenebilir. Husein Kavazovic’n açıklamalarının bir diğer önemli boyuttunu ise Gazze’de yaşanan insanlık dramı oluşturmaktadır.

Bosna’da hem siyasiler hem de halk tarafında Filistin halkına yönelik desteğin günden güne artmasının sebebini mercek altına aldığımızda şunları söyleyebiliriz. Bosna’daki Filistin'e yönelik destek protestoları, Bosna Savaşı ile birçok açıdan özdeştirilebilir. İlk olarak konuyu insan hakları ihlalleri açısından ele aldığımızda; Hem Bosna Savaşı’nın hem de Filistin-İsrail Savaşı’nın, ciddi insan hakları ihlallerine yol açtığını görmekteyiz. Bosna Savaşı sırasında, Sırp, Hırvat ve Boşnak kökenli insanlar arasında büyük ölçekli bir etnik temizlik yaşanmış özellikle Srebrenitsa bölgesinde ciddi savaş suçları işlenmiştir. Benzer şekilde, Hamas-İsrail Savaşı sırasında da sivillerin evlerinin yıkılması, toprak kaybı ve insan hakları ihlalleri yaşanıyor olduğu görülmektedir.

İki savaş arasındaki benzerliklerden bir diğeri ise, hem Bosna Savaşı’nın hem de Filistin-İsrail çatışmasının uluslararası arenada büyük bir merak ve ilgiyle takip ediliyor olmasıdır. Bu iki kriz de dünya genelinde büyük ölçekli protesto gösterilerine yol açarak uluslararası toplumun ana gündemini oluşturmuşlardır. 

İki mücadele arasındaki bir diğer önemli ortak faktör ise dindir. Hem Bosna'da hem de Filistin'de kolektif direncin oluşturulmasında İslam dini büyük bir rol oynamıştır. Ayrıca iki bölgedeki çatışmanın da temel sebeplerinden bir tanesini savaşan tarafların inanç farklılıkları oluşturmaktadır. Müslüman Boşnaklar, Bosna Savaşı sırasında Sırp (Ortodoks Hristiyan) ve Hırvat (Katolik Hristiyan) güçlerine karşı savaşırken, Filistin'de ise Müslümanlar İsrail (Yahudi)  ile çatışmaktadırlar. Bu nedenle, Bosna’daki protestolara katılan insanların Filistin’deki insanlarla ortak bir inanca sahip olmaları sebebiyle duygusal bir özdeşlik kurmuş olma ihtimallerin yüksek olduğu çıkarımına ulaşmak mümkündür.