Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Davos’a Bir Daha Gelmem!: 2000 Yılı ve Sonrası Türkiye-İsrail İlişkileri

Çıkarları doğrultusunda iyi ilişkiler kurmaya çalışan iki Orta Doğu ülkesi Türkiye ve İsrail. Türkiye, İsrail’i 28 Mart 1949 yılından beri resmi olarak tanıyor. Türkiye ve İsrail arasındaki sorun iki devletin Filistin’e yaklaşımıdır. Türkiye iki devlete de tamamen cephe almamakla birlikte Filistin’i de destekler durumdadır. İsrail’in Filistin’e karşı gerçekleştirdiği operasyonları eleştirmiş ve sert bir dille kınamıştır. Türkiye arabulucu rolünde olmaya çalışmıştır. Kasım 2007’de Filistin’in siyasi temsilcisi Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Mahmud Abbas ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in TBMM ziyareti ve buradaki konuşması bölgesel barışın tesisi için umutları artırsa da, İsrail’in Gazze’ye yönelik Dökme Kurşun operasyonu yapması ilişkilerde büyük bir krize yol açmıştır. Türkiye bu operasyonu kabul edilemez olarak nitelendirmiştir. 

2009’a kadar düşük seviyede de olsa görüşmeler devam etmiş Türkiye-İsrail karşılıklı ziyaretlerde bulunmuştur. 2009’da Davos Zirvesi’nde yaşanan tartışma ilişkileri germiş, 2010’da Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı sonucu 10 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesi ise ilişkileri tamamen bitirmiştir. Türkiye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağırarak İsrail’in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıyı kınayan ve Gazze’deki ablukanın kaldırılmasını içeren bir bildirgenin yayınlanmasını sağlamıştır. Diplomatik ilişkiler minimum düzeye inmiş ve askeri anlaşmalar askıya alınmıştır. Haziran 2016 tarihinde ikili ilişkilerin tekrar normale döndürülmesine yönelik mutabakata varılmıştır. Bu çerçevede iki taraf arasında yapılan “Tazminata İlişkin Usul Anlaşması” 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanmıştır. Günümüzde İsrail-Türkiye ilişkileri normalleşmeye başlamıştır. 

Türkiye-Hamas İlişkileri

Hamas Filistin’de İsrail’e karşı savaşan İslami bir örgüttür. Filistin’in siyasi temsilcisi olarak görülen Filistin Kurtuluş Örgütü ile ikili yönetim sürecine girmiş ve Gazze’yi yönetmiştir. Türkiye “sorunun tüm taraflarını diyalog sürecine dâhil etme” ilkesi çerçevesinde Hamas ile iyi ilişkiler kurmuştur. Birçok ülkenin terör örgütü kabul ettiği Hamas’ı desteklemesi İsrail’in Türkiye’ye karşı cephe almasına neden olmuştur. 2004 yılında Hamas’ın siyasi lideri olan Şeyh Ahmed Yasin’in İsrail tarafından öldürülmesinin ardından dönemin Başbakanı Erdoğan olayı “terör eylemi” olarak nitelendirmiştir. İsrail’in Gazze saldırıları ile gerilen Türkiye- İsrail ilişkileri, Türkiye’nin Hamas ile daha çok yakınlaşmasına neden olmuştur. Hamas’ın Türkiye’de ofis açmasına izin verilmiş ve Türk pasaportu verildiği iddia edilmiştir. 

Hamas’ın seçimleri kazanmasının ardından Türkiye Hamas’ın, Filistin’in siyasi temsilcisi olarak tanınması gerektiğini belirtmiştir. 2006 yılında Hamas heyeti Ankara’ya ziyarette bulunmuşlardır. Türkiye’nin Hamas’ı desteklemesi uluslararası alanda Türkiye’nin terör destekçisi olarak görülmesine yol açmıştır. İsrail ile yaşanan Mavi Marmara, Davos gibi krizler de Türkiye’yi Hamas yanlısı olmaya itmiştir. İsrail-Türkiye ilişkilerinin düzelmeye başladığı günümüzde, elbette İsrail tarafı Hamas ile ilişkilerin kesilmesini istiyor. Aynı endişe Hamas için de geçerli olsa da Türkiye ilişkilerin kesilmesini göze almak istemeyeceklerinden bu konunun üstüne düşmeyeceklerdir. 

One Minute Krizi

29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos şehrinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forum’u toplandı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon “Gazze: Ortadoğu’da Barış” başlıklı panele katıldı. Erdoğan İsrail’i “Sayın Peres benden yaşlısın. Sesin çok yüksek çıkıyor. Biliyorum ki sesinin bu kadar çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!” sözleriyle eleştirdi. Sürenin bitmesi nedeni ile moderatörün konuşmayı bitirmesi uyarılarına “One Minute, daha Davos’a gelmem” cevabını verip zirveyi terk etti. Olay Erdoğan’ın tepkisinin moderatöre olduğunu dile getirmiş ve İsrail Cumhurbaşkanı Peres’de üzüntüsünü belirtmiştir. 

Bu olay büyük bir krize yol açmamış gibi görünebilir ancak elbette ilişkilerde gerginliğe yol açmıştır. Davos zirvesinden bir yıl sonra Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’un İsrail Dışişleri Bakanlığına çağrılıp görece alçak bir koltukta oturtulması ve el sıkışmamaları bu olaya verilen bir tepki olabilir. Bu diplomasiyle bağdaşmayan tavır Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmış ve özür beklendiği iletilmiştir. 

Mavi Marmara

Türkiye İsrail ilişkilerinde en önemli olaylardan biri olan Mavi Marmara Saldırısı, İsrail’in Gazze’den çekilmesi ile birlikte seçimi kazanan Hamas’ın iktidarı tanınmamıştır. İsrail bir dizi yaptırım uygulayarak bölgeye ilaç, gıda, akaryakıt ve her tür yardım girişine engel olmuş ve Filistinlilerin hareket serbestisini sınırlandırmıştır. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Hamas hükümetini fesh etmesiyle oluşan iki başlı yönetim Filistin'de iç karışıklıklara sebep olmuştur. Gazze yönetimi Hamas’ta kalırken halk temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir.

Uluslararası yardım kuruluşları Gazze için harekete geçmiş, Özgür Gazze Hareketi isimli sivil toplum kuruluşu öncülüğünde, 36 farklı ülkeden uluslararası sivil toplum kuruluşlarınca teşkil edilen ve içinde yardım gönüllülerinin de yer aldığı insanî yardım filosu oluşturulmuştur. Türk vatandaşlarının ve aktivistlerin de bulunduğu gemiler Gazze için  "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla 2010 da İstanbul’dan yola çıkmıştır. 

İsrail tarafından düzenlenen saldırı da 9 gönüllü hayatını kaybetmiş ve birçok kişi yaralanmıştır. Gönüllüler gözaltına alınmış, kötü muamelelere maruz kalmıştır. Yardım malzemelerine de el konulmuştur. İsrail bu eylem ile dünyaya gözdağı vermek istemiştir. 

Saldırı sonrası Türkiye, İsrail Hükümetinden özür dilemelerini ve kurbanların ailelerine tazminat ödenmesini talep etmiştir. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu 2013 yılında Cumhurbaşkanı’nı arayarak özür dilemiş ve 2016 yılında saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödenmiştir.

Günümüzde İsrail- Türkiye İlişkileri 

Haziran 2016 tarihinde ikili ilişkilerin tekrar normale döndürülmesine yönelik mutabakata varılmıştır. Bu çerçevede iki taraf arasında yapılan “Tazminata İlişkin Usul Anlaşması” 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanmıştır. Günümüzde İsrail-Türkiye ilişkileri normalleşmeye başlamıştır. 2016 sonunda karşılıklı büyükelçi atamasıyla normalleşen ilişkiler kısa süre sonra yeniden gerilmiştir. Aralık 2017'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşıması Türkiye-İsrail ilişkilerini sekteye uğrattı. Bunun üzerine Türkiye 15 Mayıs 2018'de Tel Aviv büyükelçisini merkeze çağırdı. 

İsrail’de seçilen yeni liderler ile ilişkiler düzelme aşamasına girdi. Türkiye de dış politikada yalnızlaşmayı kırmak için İsrail ile ilişkileri geliştirmeye özen gösterdi. Bir diğer mesele ise halkların tutumu olmuştur. Türkiye halkı İsrail ile ilişkilere olumlu tavır sergilememektedir. İsrail’in Gazze’ye gerçekleştirdiği saldırılarda İsrail Büyükelçiliği önünde protestolar düzenlenmiştir. İsrail halkının ise Türkiye’ye daha olumlu baktığı söylenmektedir. İki ülkede ilişkilerin düzelmesi için çaba harcamaktadır. Son olarak 27 Ekim 2022 tarihinde İsrail Savunma Bakanı Türkiye’ye gelip Milli Savunma Bakanı ile görüşmüştür. İsrail seçimlerinin ardından durum daha net görülecektir. 

 

Yararlanılan Kaynaklar

Ağaç, A. (2022). ‘’Türkiye - İsrail ilişkileri: 'One minute' Krizinden Bugüne’’. BBC News Türkçe. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60679436, 2 Kasım 2022

Akçay,E. Anlı,İ. (2013) ‘’İsrail: Türkiyesiz Güvenlik’’. Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi. Cilt:5. Sayı:1. Sayfa. 155-162 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/201699, 1 Kasım 2022

Aydemir, M. Yüzbaşıoğlu,N. ‘’Türkiye-İsrail İlişkilerinin seyrinde Yeni Dönem’’.Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/turkiye-israil-iliskilerinin-seyrinde-yeni-donem/2663205 Erişim Tarihi: 2 Kasım 2022

Çakır, A. (2020). ‘’İsrail-Filistin Meselesi ve Filistin Güvenlik Güçleri’’. Filistin Araştırmaları Dergisi. Sayı:8. http://www.filistin.org/tr/download/article-file/1367191, 30 Ekim 2022

Kaya,E. (2010). ‘’Türkiye-İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem’’. Bilge Strateji. Cilt:2, Sayı:2. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/43524, 1 Kasım 2022

Sarıaslan, F. (2019). ‘’Filistin Sorunu ve Türkiye: Bir Denge Siyaseti’’. Filistin Araştırmaları Dergisi. Sayı:6. http://www.filistin.org/tr/download/article-file/906770, 29 Ekim 2022