Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Bosna Hersek’teki Sırp ve Hırvatların Siyasi ve Askeri Aksiyonlarına Karşı Gayrinizami Kontra-Kriz Stratejileri

Görüş

Bosna-Hersek, karmaşık bir yönetim sistemine sahiptir; çünkü ülkede farklı etnik gruplar yaşamakta ve bu demografik çeşitliliğe bağlı olarak bölgesel yönetimler mevcuttur. Bosna-Hersek'teki Sırp Ulusal Meclisi, bir entite olarak faaliyet gösteren ve Federasyon içinde bağımsız kararlar alarak Bosna-Hersek'te 'Üniter ve Bağımsız Bir Devlet' olma yönünde Boşnak Müslümanlara karşı yazılı, sözlü ve uygulamalı olarak misilleme ve eylemler gerçekleştirmiştir.

Hırvatistan ve Sırbistan arasında yer alan 'Liberland' adlı bir mikro ulus bulunmaktadır. Bu ulusun, öncelikle De Facto olarak, ardından mikro devlet statüsünde, her iki ülkeden de bağımsız bir şekilde özerk bir devlet olarak tanınması ve topraklarının genişletilmesi gayrinizami bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hedef doğrultusunda ayrılıkçı hareketlerin örgütlenmesi ve stratejik istihbarat faaliyetlerinin yürütülmesi bilinmektedir. Bu faaliyetler, Milorad Dodik'in aksiyonlarına karşı bir misilleme örneği olarak değerlendirilmekte ve gayri-nizami bir yöntem olarak nitelendirilmektedir.

Liberland adlı bölgeye bakıldığında; Bosna-Hersek'e sadece Neum şehri üzerinden deniz kıyısıyla sahiptir. Ancak, Hırvatistan'ın stratejik olarak Bosna'nın Adriyatik Denizi'ne tam erişimini engellemek amacıyla geliştirdiği "Pelješac Köprüsü" projesi bulunmaktadır. Bu durum, Bosna'nın denize açılma imkanlarını sınırlamaktadır. Ancak, Mali Skolj ve Veliki Skolj adaları üzerinde Bosna'nın toprak bütünlüğünü korumak ve deniz ticaretini kontrol etmek amacıyla gözetleme istasyonları ve askeri üsler kurulabilir.

Bosna-Hersek'teki Sırp yönetimi ve Hırvatistan'ın denize yakın bölgelerindeki Montenegro sınırlarında bulunan ayrılıkçı unsurlar, paramiliter güçlere dönüştürülerek dış müdahalelere açık bir güvenlik riski oluşturabilirler. Bu yöntemle, ilhak ve işgal politikalarının uygulanması misilleme olarak yorumlanabilir.

Mlini ve Zaton gibi bölgeler, Bosna'nın deniz ve kara coğrafyası olarak kapalı bir konumda yer alır ve doğrudan açık denize erişemez. Bu durum, Bosna'nın denizden tam olarak yararlanmasını engeller. Ancak, Montenegro (Karadağ) ve Hırvatistan sınırı üzerinden açılacak bir kanal aracılığıyla açık denize doğrudan bağlantı kurulabilir ve herhangi bir savaş durumunda deniz ve kara harekatı ile askeri kuvvetler kolaylıkla ilgili bölgelere ulaştırılabilir.

Ayrıca, 'Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska)' ifadesi yanlış bir kullanımdır, çünkü bu terim tam bağımsızlık anlamına gelmez; zira bu cumhuriyet, Bosna-Hersek Federasyonu'nun bir parçasıdır. Ancak, bu hakka sahip olmaları durumunda, Müslümanlar da 'Bosna Cumhuriyeti' adını kullanabilir, kendi statülerini meclis kararıyla yükseltmeli ve gerekli stratejik adımları atmaları gerekmektedir.

"Liberland" adlı mikro bölge, Hırvatistan ve Sırbistan arasında yer almakta olup, İtalya ve Slovenya ile komşudur. Adriyatik Denizi'nde konumlanmış olan Hırvatların yaşadığı "İstria Bölgesi" ise demografik yapısı sebebiyle merkezi devletlerin üniter yapısına potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Bu demografik yapı, Kontra-Kriz çerçevesinde bir misilleme ve caydırıcılık örneği olarak stratejik olarak kullanılabilir. İtalyan İrredentizm adı verilen yayılmacı politika doğrultusunda ilhak hedeflenirken aynı zamanda bir "özerk devlet politikası" da uygulanarak, Hırvatistan'ın toprak bütünlüğünü tehdit edebilecek bir statü elde edilmesi amaçlanmaktadır.

Istria Yarımadası: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Primakov ve Geresimov doktrinlerini ayrılıkçı unsurlar üzerinde gayrinizami şekilde Hırvat ve Sırplara karşı uygulamak ve  burada da İtalyanlar lehine bir strateji geliştirebilmek mümkündür.

Sonuç

Müslüman bir devletin yahut Müslüman etnik bir azınlığın canı malı toprağı tehlike altında ise aynı karşı güçle cevap verilmelidir. Böylece karşı tarafa askeri, siyasi ve iktisadi açıdan bir duraksama yaşayabilir.

Eğer gayri-nizami siyaset ve askeri müdahale olmaksızın ve bunları uygulayamıyor olsanız bile, fikirsel olarak karşılık verme ve caydırıcılık sağlamadığınız sürece, aynı dine ya da etnik kökene mensup insanları koruyamazsınız. Bu bağlamda medya, düşünceler, yazılar, makaleler, kitaplar ve görseller, genellikle algı operasyonlarının bir parçası olarak kullanılır ve yeni tür savaş mühendisliği olarak işlev görür.

 

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve TÜRKSAM'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.