Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Çin'e Net Bir Mesaj Gönderen Blinken, Tüm Tarafların BM'nin Terörist Tanımlamasını Desteklemesi Gerektiğini Söyledi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 28 Ekim Cuma günü Çin'e açık bir mesajda, ilgili tüm tarafların teröristlerin belirlenmesini desteklemesi gerektiğini ve hiçbir ülkenin buna engel olmaması gerektiğini söyledi. Bu mesajı, Mumbai terör saldırısını gören ana yerlerden biri olan Mumbai'deki Taj Oteli'nde Terörle Mücadele Komitesi'nin gayri resmi bir brifingi sırasında iletti. 

Çin, son aylarda Pakistan merkezli birkaç teröristi belirlemek için yapılan birkaç teklifi engelledi. Pekin bu ay, Lashkar-e-Taiba (LeT) başkanı Hafız Saeed'in oğlu Talha Saeed'in listelenmesi için bir öneriyi askıya aldı. Bu teklif Hindistan tarafından kabul edildi ve 1267 yaptırım rejimi altında ABD tarafından desteklendi. 

BM Terörle Mücadele Komitesi üyelerine seslenen Blinken, ABD dahil olmak üzere güvenlik konseyinin birçok üyesinin bu saldırıların arkasındaki teröristlere karşı kendi yaptırımlarını kabul ettiğini söyledi. "Ancak birlikte hareket ettiğimizde çabalarımız daha etkili oluyor, bu yüzden BM 1267 komitesi aracılığıyla birkaç teröristi belirlemek için aday göstermek için Hindistan ile birlikte çalıştık. İlgili tüm taraflar bu atamayı desteklemeli ve hiçbir ülke buna engel olmamalı." dedi.

Analiz 

Yapılan bu son açıklama aslında Çin-ABD geriliminin başka bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu senenin başından beri buna benzer pek çok açıklama yaparak, Çin’e mesajlar gönderen Anthony Blinken Tayvan geriliminin tırmandığı dönemde de bu açıklamalarına devam etmiştir. Daha önceki açıklamalarında "Çin'in büyük bir güç olma rolünü engellemeye ya da onu durdurmaya çalışmıyoruz, ancak uluslararası hukuku, ilkeleri ve kurumlarını savunmaya devam edeceğiz" diyen ABD Dışişleri Bakanı Blinken, bu amaçla Çin’e açık mesajlar vermeye devam etmektedir. 

İki ülke de yeni bir soğuk savaş ihtimaliyle alakalı da yorumlarda bulunmuştur. Son olarak ağustos ayında ABD tarafından bir heyetin Tayvan ziyareti gerginliğin iyice tırmanmasına yol açmıştır. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı, Nancy Pelosi, Tayvan'ı da kapsayan Asya turu dönüşü ABD'de yaptığı ilk açıklamada, Tayvan'a, demokrasini desteklemek ve Çin'in adayı tecrit edemeyeceğini göstermek için gittiğini belirtmiştir.

Blinken son olarak 17 Ekim Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Olumlu şekilde kurulan statükoya bağlı kalmak yerine Pekin, bunun artık geçerli olmayacağına karar verdi. Pekin, Tayvan'ın yeniden Çin'e bağlanmasına yönelik takvimini hızlandırmakta kararlı. Eğer barışçıl yollar çözüm getirmezse, tehditkâr adımlar atacaklar. Bunlar da işe yaramazsa büyük ihtimalle güç kullanacaklar. Statükoyu bozan ve büyük gerilimler yaratan tam da bu” demişti. Bu noktada Tayvan geriliminin hala iki ülkenin ilişkileri için çok önemli açıktır.

Sözü geçen ziyaretler ve açıklamalar, son çıkan haberle çok bağlantılı değilmiş gibi görünse de aslında doğrudan bağlantılı bir harekettir. Çin’in, BM tarafından terörist olarak tanımlama yaptığı her kişi ve grubu tanımasını talep eden Blinken, aslında Çin’in bu konudaki tutumunu da uluslararası konjonktürde yansıtarak elini güçlendirmek istemektedir. Aynı zamanda BM’nin de iki ülkenin ilişkilerinde ABD taraflı bir tutum sergilemesi için atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir. Yani biraz daha eskiye dönük inceleme yapıldığında, ABD’nin bu açıklamalarının altında yatan niyetin farklı olduğu karşımıza çıkmaktadır.