Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Gebele Radar İstasyonu: Biri Bizi Gözetliyor…

Kuzey yarımküresi içerisinde her türlü hava hareketlerini ve kıtalararası balistik füzeleri tespit etme gücüne sahip olan Gebele Radar İstasyonu, 24 Ocak 2002’de Aliyev’in Moskova’ya resmi ziyareti sırasında yapılan bir anlaşmayla Rusya Federasyonu’na 10 yıllığına kiraya verilmiştir. Azerbaycan’ın Rusya ve Batı ile ilişkilerinde stratejik bir koz ve pazarlık unsuru olan Gebele üssünün Türkiye için de askerî ve stratejik önemi bulunmaktadır. Zira, Rusya Federasyonu bu üs ile Türkiye’nin askerî mevcudiyetini ve hava hareketlerini yakın detayları ile gözleme imkânına sahiptir. Ancak Gebele Üssü’nün Rusya’ya kiralanması aynı zamanda Türkiye ve NATO’nun Azerbaycan ile askerî ve stratejik iş birliği yapmasında Rusya’nın olası tepkilerini nötralize etme hususunda değerli bir faktör konumundadır. Diğer taraftan G8 zirvesinde gerçekleştirilen Bush-Putin zirvesinde Doğu Avrupa’ya yerleştirilmesi planlanan füze koruma sistemlerinin yerine Rusya Devlet Başkanı’nın teklifiyle Gebele Radar İstasyonu’nun ortak kullanıma açılması önerisi ve bu arada füzelerin Türkiye veya Irak’a yerleştirilmesi teklifi Gebele Radar İstasyonu’nu yeniden gündeme taşımıştır. Türk kamuoyunca fazla bilinmeyen bu istasyon hakkında detaylı bir araştırma aşağıda sunulmaktadır.

 

Gabala Radar Station, which has the capacity to control all types of aviation in the Northern hemisphere and track intercontinental ballistic missiles was rented to Russian Federation for 10 years with an agreement signed on 24 January 2002 during Aliyev's official visit to Moscow. Gabala Radar Station has been a trump card subject to strategic bargaining in Azerbaijan's relations with Russian Federation and the West, and also constitutes considerable military and strategic importance for Turkey. This station enables Russian Federation to observe Turkey's air traffic and military capability. On the other hand, it can be argued that renting Gabala Radar Station to Russian Federation neutralizes Russia’s possible reaction to military and strategic cooperation of Turkey and NATO with Azerbaijan.

 

Giriş

 

Diğerini gözetleme kişisel bazda bir merakın ürünü olsa da, devletler bunu daha çok tehdit ve güvenlik kaygılarından dolayı yapmaktadırlar. En az devlet kavramının literatüre girişi kadar kadim olan gözetleme faaliyetleri aynı zamanda dünyanın en eski profesyonel mesleklerinden birisi olan istihbarat faaliyetlerini de gündeme getirmiştir. İkinci Dünya Savaşı’na kadar devletlerin insan ağırlıklı olarak yürüttükleri istihbarat faaliyetleri teknolojinin ilerlemesi ve buna bağlı olarak farklılaşan tehdit ve güvenlik algılamaları, yürütülen gözlem ve istihbarat faaliyetlerinin de boyut değiştirmesine sebep olmuştur.

 

Soğuk Savaş yılları olarak da anılan bu dönemde uluslararası arenanın iki süper gücü, ABD ve SSCB’nin kendi sistemlerini dünyada etkin kılma girişimleri, uluslararası sitemi iki kutuba bölmüş ve kutuplar arasında kıyasıya bir silâhlanma yarışını başlatmıştır. Bu mücadelede insanoğlunun uzayı keşfi ve kıtalararası füzelerde elde edilen gelişmeler, erken uyarı ve radar sistemleri bu iki hükümran gücün en çok ihtiyaç duyduğu gözetleme aygıtları konumuna getirmiştir.

 

Moskova’nın gücünü ve etkisini Doğu Akdeniz bölgesine yayma çabaları NATO’nun, kanat ülkesi olan Türkiye ve çevreleme politikasının bir diğer aktörü Pakistan ekseninde yeniden yapılanmaya gitmesine sebep olmuştur. Soğuk Savaş’ın doruk noktasına ulaştığı bu yıllarda, SSCB, bu bölgeler için bir tehdit unsuru olma özelliğini sürdürürken, diğer yandan bu eksenden gelebilecek olası saldırılara karşı Kafkasya’da en büyük radar istasyonunu kurma kararı alarak mücadele alanını Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu güney bölgesine yöneltmiştir.

 

1968’de plânlanmış olmasına rağmen Gebele Radar İstasyonu’nun[1] yapım kararı Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezî Komitesi’nin 1975’teki oturumunda alınmış ve istasyonun inşasına 1978’de başlanmıştır.[2] Bu amaçla seçilen Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin (SSC) Gebele (Bakû’nün yaklaşık 320 km. kuzeybatısında) bölgesinin Zaragan köyünde 210 hektarlık dağlık alan inşa için SSCB Savunma Bakanlığı’na tahsis edilmiştir.[3] İstasyonun yapımı 1984’te tamamlanmış[4] ve 20 Şubat 1985’de faaliyete başlamıştır.[5] Daryal tipli Gebele Radar İstasyonu’nun bugün bile teknik özelliklerine göre dünyada bir eşinin daha bulunmadığı ifade edilmektedir.[6]

 

SSCB’de nükleer savunma sistemi içerisinde Gebele gibi dokuz radar istasyonu daha mevcuttu. Ancak imparatorluğun dağılmasından sonra bu istasyonlardan üçü (Murmansk, Peçoro, İrkuts) SSCB’nin mirasçısı olan Rusya Federasyonu sınırları içerisinde kalmıştır.[7] Rusya dışında kalan altı istasyondan birisi Azerbaycan’da (Gebele), diğeri Kazakistan’da (Balkaş), bir istasyon Beyaz Rusya’da (Baranoviçi), ve ikisi de Ukrayna toprakları içerisinde (Mukaçeva ve Sıvastopol) kalmıştır. Ukrayna’daki istasyonlar ekonomik ömrünü tamamladığı için verimli çalışamamaktadır.[8] Litvanya’da bulunan Skrunde İstasyonu ise bölge sakinlerinin baskıları sonucu alınan Parlamento kararı ile 1999’da kapatılmıştır.[9] Bu istasyonlar içerisinde Beyaz Rusya’daki Baranoviçi ve Azerbaycan’daki Gebele istasyonları stratejik öneme sahiptir. Zira Baranoviçi istasyonu ile Rusya’nın batısı taktik olarak kontrol altında tutulurken, Gebele ile güney bölgesi izlenmektedir.[10]

 

Gebele, Rusya Federasyonu’nun Orta Doğu bölgesini dinleme yeteneğine sahip tek istasyonu durumundadır.[11] Rusya Federasyonu, sınırları dışındaki istasyonların bulundukları ülkeler ile uzun süreli kira sözleşmeleri yapmış; ancak bu istasyonlara üs statüsü vermek istemeyen Azerbaycan ve Kazakistan’daki üslerin statüleri belirsiz olarak kalmıştır.[12]

 

Rusya Federasyonu, eski Sovyet topraklarının yanı sıra, dünyanın birçok bölgesinde de bu türden askerî üslere ve radar istasyonlarına sahipti. Ancak ekonomik gerekçeler ve SSCB modelinin başarısızlığa uğramasıyla dünya liderliği yarışında oldukça gerilerde kalan Rusya Federasyonu için dışarıdaki bu üsler yük olmaya başlamıştır. Bu sebeple artık uluslararası bir güç olmadığının, en azından uluslararası bir güç olmanın ekonomik alt yapısını karşılamaktan uzak olduğunun farkına varan Putin, içeride askerî çevrelerin tepkisi pahasına da olsa, 17 Ekim 2001’de Küba’daki Lourdes[13] ve Vietnam’daki Kamran askerî üslerini kapatma kararı almıştır.[14]

 

Politik olduğu kadar ekonomik gerekçelere de dayanan bu kararla Rusya, artık küresel iddialardan vazgeçtiğini ortaya koymuştur.[15] Putin’in bu kararını değerlendiren Bush, bunun Soğuk Savaş’ın bitmesinin yeni bir göstergesi olduğunu belirtmiştir.[16] Genelde Rusya’nın bu adımı Batılı gözlemciler tarafından şüpheyle karışık bir sevinçle karşılanmıştır.[17] Batı ile bütünleşme çabalarını olumlu yönde etkileyecek olan bu adımlarla beraber kısa vadede uluslararası arenadan çekilerek, bölgesel ve/fakat etkin bir güç olmak isteyen Putin’in, Yakın Çevre Doktrini ilkelerine uygun olarak daha çok Hazar bölgesinde yoğunlaşacağı anlaşılmıştır.[18]

 

Nitekim Rusya, bir yandan dışarıdaki bu üslerden çekilirken, diğer yandan kendi yakın çevresindeki üsleri bırakmak niyetinde olmadığını Azerbaycan ile Gebele Anlaşması’nı imzalayarak göstermiştir.[19] Orta Asya ülkelerinin ABD ile üs anlaşmaları imzaladığı bir dönemde Azerbaycan’ın Rusya Federasyonu ile Gebele Anlaşaması’nı imzalaması, aslında birçok açıdan değerlendirilmesi gereken bir konudur.[20] Diğer yandan, bu anlaşmanın aynı zamanda ABD’nin tek taraflı olarak ABM Anlaşması’ndan çekilmesinin hemen ertesine tesadüf etmesi de Rusya’nın politikalarının değerlendirilmesi açısından anlamlıdır.

 

Üssün Teknik Özellikleri

 

Kıtalararası balistik füzelerin tespitine yönelik olarak kurulan Gebele Radar İstasyonu, Hint Okyanusu’ndaki denizaltılardan fırlatılabilecek her türlü füze sistemini tespit etme yeteneğine sahiptir. Bu sebeple istasyon Rusya Federasyonu hava savunma, erken uyarı ve nükleer savunma sistemleri içerisinde önemli bir yere sahiptir.[21] Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı 30765 sayılı Askerî Birliği’ne bağlı olan istasyon, aynı zamanda Devlet Başkanı’nda bulunan “nükleer çanta” ile de doğrudan bağlantı hâlindedir.[22] Rusya’nın böyle bir istasyondan mahrum bırakılması bu ülke savunma sisteminin güney kanadını kör ve sağır bir duruma sokabilecektir.[23]

 

Gebele istasyonu 7.200 km’lik genişlikte bir alanı gözetleme kapasitesine sahiptir ve bu bölgede hareket eden balistik roketleri ve her türlü uçan cismi iki-üç saniye zarfında (uçan cismin koordinatları, uçuş hızı, uçuş istikameti ve objenin büyüklüğünü) bir mm çözünürlülükte tespit edebilmektedir. 1998’de İstasyon Komutanı olan Viktor Kotenko, Zerkalo gazetesine verdiği demeçte Gebele’nin çok güçlü bir istasyon olduğunu ve 700 bin km. uzaklıktan bile bir futbol topunu yüzde yüz kesinlikle görüntüleyebildiğini ifade etmiştir.[24] İstasyonun kabiliyetlerini yükseltmek için ayrıca “ara istasyonlar” da mevcuttur. Böyle bir istasyonun İran sınırına yakın Lerik Rayonu’nda bulunduğu ifade edilmektedir.[25]

Gebele Radar İstasyonu teknik olarak Türkiye, İran, Irak, Pakistan, Hindistan, Çin (kısmen) Afrika, Avustralya ve aynı zamanda Hint ve Atlantik Okyanusu’nun bir kısmını kapsayacak niteliklere sahiptir.[26]fırlatılan orta menzilli ve kıtalararası balistik füzeler, uyduya göre çok daha güvenilir bir şekilde izlenebilmektedir.[27] Örneğin, ABD’nin Afganistan operasyonunun başlangıcında gemi ve uçaklardan attığı Tomahawk Cruise füzelerinin Gebele üssü vasıtasıyla Rusya tarafından anında tespit edildiği ifade edilmektedir.[28] Ayrıca üssün İran-Irak ve Körfez Savaşı sırasında da faaliyette bulunması sebebiyle son derece faydalı bilgiler elde edildiği belirtilmektedir.[29]

 

Anlaşma Süreci

 

Azerbaycan’ın mülkiyetinde olmasına rağmen Gebele Radar İstasyonu emir-komuta zinciri içerisinde Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmaktadır. Bu sebeple, Gebele vasıtasıyla elde edilen bilgiler Bakû’den önce Moskova’nın eline geçmektedir. Örneğin, Temmuz 2001’de Hazar’daki bazı kaynakların paylaşımı yüzünden İran ile Azerbaycan arasında yaşanan gerginlik sebebiyle[30] İran savaş uçakları Azerbaycan hava sahasını ihlâl ettikleri zaman Moskova, durumdan Bakû’den daha önce haberdar olmuştur.[31] Bazı Rus gazeteleri bu gerginlik sırasında Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Ebiyev’in Rusya’ya giderek bu sorunun çözümünde kendilerine yardımcı olması karşılığında Gebele’nin Rusya’ya verilmesi şartlarını yeniden gözden geçirebileceklerini teklif ettiğini iddia etmişlerdir.[32]

 

31 Ağustos 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Sovyet askerî varlığını ve üslerini ülkeden çıkaran Azerbaycan, Gebele Radar İstasyonu’nu Rusya Federasyonu’nun kullanımında bırakmıştır. Ancak yaklaşık 10 yıldır sürdürülen görüşmelere rağmen istasyona bir statü verilmesi konusunda anlaşma sağlanamamıştır.[33] Bu süre zarfında üssün kullanımı tamamen Rusya’nın kontrolünde olmuştur.[34] 1996’da Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, imzaladığı bir kararname ile üssün Azerbaycan’ın malı olduğunu deklare etmiştir.[35] Rusya Federasyonu her şeyden önce Gebele’nin Rusya adına bir askerî üs statüsü içermesini ısrarla vurgulamış ve Azerbaycan’a “uzun süreli askerî iş birliği” önermiştir. Rusya’nın üs statüsünün yanı sıra, süre ile de ilgili Bakû tarafından kabul görmeyen istekleri mevcuttu. Moskova varılacak anlaşmada Gebele Askerî Radar İstasyonu’nun Rusya’ya 25 yıllığına kiralanmasını istemiştir.[36] Azerbaycan ise çıkabileceği maksimum süreyi en fazla beş yıl ile sınırlayabileceğini bildirmiştir.[37] Rusya’nın önerdiği kira bedeli ise yıllık 2 milyon dolar olmuştur.

 

Rusya Federasyonu askerî yetkilileri Gebele Radar İstasyonu’nun imzalanacak muhtemel bir anlaşmada “askerî üs” olarak hukuki niteliğe kavuşturulmasını istemiş ancak Azerbaycan tarafı “askerî üs” yerine “analitik bilgi merkezi” olarak gösterilmesinde ısrar etmiştir.[38] Aslında kâğıt üzerinde nasıl ifade edildiği sadece uluslararası ilişkilerde ve devletlerarası hukukta bir anlam ifade etse de, uygulamada Rusya, Gebele Radar İstasyonu’nu askerî üs olarak kullanmış ve bu şekilde algılamıştır.[39] Azerbaycan’da çeşitli çevrelerce eski Sovyet coğrafyasında Rus askerî üssü bulunmayan tek ülkenin Azerbaycan olarak gösterilmesine rağmen de facto olarak aslında Azerbaycan’da da Rus askerî varlığından bahsetmek mümkündür.

 

Rusya Federasyonu diğer bir yol olarak da, üssün Bağımsız Devletler Topluluğu’nun ortak malı olarak tescilini önermiştir. Aslında 1992’de BDT Devlet Başkanları eski Sovyet topraklarındaki radar istasyonlarının tek bir sistemde birleştirilmesi konusunda anlaşma imzalamışlardır. Ancak, zaman içerisinde bazı üye ülkeler bu anlaşmanın şartlarını yerine getirmemiş ve SSCB’nin dağılmasından sonra kendi toprakları içerisinde kalan bu üsleri ülkelerinin mülkiyetine geçirmişlerdir.[40]

 

Anlaşma Şartları

 

Azerbaycan’ın bağımsızlığından sonra Rusya ile ilişkilerinde en çok tartışma konusu olan “Gebele Radar İstasyonu’nun Statüsü” sorunu, 9-11 Ocak 2001’de Putin’in Azerbaycan’ı ziyareti sırasında genel çerçevesi belirlense de, sorunun nihaî çözümü Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev’in 24–26 Ocak 2002’de Moskova’ya resmî ziyareti sırasına bırakılmıştır.[41] Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile “Gebele Analitik Bilgi Merkezi’nin Statüsü ve Kullanma Prensipleri Hakkında Anlaşma” imzalanmış ve iki ülke arasındaki en önemli sorunlardan birisi daha çözüme kavuşturulmuştur.[42] Aliyev’in ziyareti sırasında

 

Anlaşma gereğince Analitik Bilgi Merkezi statüsü verilen üsün kullanım bedeli olarak Rusya, Azerbaycan’a Ocak 2003’ten itibaren her yıl 7 milyon Dolar ödeyecektir.[43] Ayrıca eski borç bedeli[44] olarak da Rusya’nın Bakû’ye 31 milyon Dolarlık (yılda 6,2 milyon Dolar) bir ödeme yapması gerekmektedir.[45] Buna ek olarak istasyonun elektrik kullanım bedeli olarak yıllık 5 milyon Dolar, su ve diğer hizmetler için bir defaya mahsus olmak üzere 10 milyon Dolar ödenmesi kararlaştırılmıştır.[46] Bütün bu bedeller toplandığı zaman Rusya’nın üsse 10 yıllık kullanım bedeli olarak 161 milyon Dolar ödeyeceği görülecektir ki, bu rakam Rusya’nın benzer üs anlaşmalarına göre oldukça düşük kalmaktadır. Rus basını Moskova’nın Gebele ile benzer özelliklere sahip Küba’nın Loudres üssü için yılda 200 milyon Dolar ödediğini ve Bakû’ye ödenen miktarın bununla karşılaştırıldığında gülünç kaldığını ifade etmişlerdir.[47]

 

Rusya tarafı Gebele istasyonu vasıtasıyla elde ettiği bilgileri doğrudan veya dolaylı olarak Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve güvenliğini tehdit edebilecek bir unsur olarak kullanamayacaktır.[48] Anlaşıldığı kadarıyla burada üsten sağlanan bilgilerin Ermenistan’a kullandırılamaması kastedilmektedir. Anlaşma şartlarından en önemlilerinden birisi de, Gebele vasıtasıyla elde edilecek bilgilerin kullanımı konusunda Moskova’nın, Azerbaycan’ın izni olmadan üçüncü ülkelerle anlaşma yapamayacak olmasıdır.[49] Zira Rusya, Gebele’den elde ettiği bilgileri sadece kendisi kullanmamakta ve aynı zamanda BDT içerisinde Kolektif Güvenlik Anlaşması’na ve Ortak Hava Savunma Sistemi Anlaşması’na taraf olan ülkelere ve bu sırada Ermenistan’a da kullandırmaktadır.[50] Azerbaycan ise BDT’nin Kolektif Güvenlik Anlaşması ve Ortak Hava Savunma Sistemi dışındadır.[51]

 

Bu anlaşma ile Moskova aynı zamanda Azerbaycan Hava Savunma Sistemi’nin modernleştirilmesi, Azeri askerî personelin Moskova’da eğitilmesi ve teknik iş birliği konularında Bakû’ye yardım vaat etmektedir.[52] Gebele Radar İstasyonu’nun korunması görevi Azerbaycan Hava Kuvvetleri tarafından yapılması kararlaştırılmıştır.[53]

 

Gebele Radar İstasyonu’nun gayrimenkulleri Azerbaycan’ın malı sayılırken, istasyonda bulunan teknik ekipman Rusya’ya ait olarak kabul edilmiştir.[54] Diğer yandan, anlaşmanın yapılmasından sonra getirilen her türlü ekipman da yine Rusya’nın malı sayılacaktır.[55] İstasyonda çalışan personelin toplam sayısı 1500’ü geçemeyecektir. Çalışanlar Rus ve Azerilerden oluşacaktır. Azeri personelin yaklaşık 500 kişiden ibaret olması planlanmaktadır.[56] Radar İstasyonu içerisinde halihazırda 800 ile 1200 kişi arasında Rus askerî personelin istihdam edildiği düşünülmektedir.

 

Devlet Başkanı Putin, anlaşma sonrası memnuniyetini ifade ederek şu açıklamada bulunmuştur: “ Gebele Radar İstasyonu ile ilgili anlaşma metni çok iyi bir işaret ve Rusya ile Azerbaycan’ın diğer konularda örneğin, Hazar konusunda da anlaşabileceklerinin işaretidir”.[57] Aliyev ise, ülkesine hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında, Putin ile yaptıkları görüşmelerin çok başarılı geçtiğini ve ziyaretinin kayda değer sonuçlar getirdiğini söyleyerek; 'Sonuçlardan çok çok memnunum. Bakû'ye muhteşem bir tatminle dönüyorum' şeklinde konuşmuş[58] ve Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin statüsünü 'Stratejik Ortaklık' olarak tanımlamıştır.[59]

 

Ekolojik Boyut

 

Gebele gibi son derece geniş bir coğrafyada elektromanyetik bir alan yaratarak veri toplayan ve SSCB döneminde inşaa edilmiş bir aygıtın çevreye zarar vermeden çalışabilmesi pek mümkün gözükmemektedir. Nitekim Gebele ile benzer özelliklere sahip olan Litvanya’daki Skrunde Radar İstasyonu kapatılırken öne sürülen en önemli nedenlerin başında “ekolojik boyut” gelmiştir. Aynı şekilde Azerbaycan içerisinde bu istasyona karşı çıkanların temel dayanak noktalarından birisi yine çevre unsuru olmuştur. Çeşitli resmi araştırma komisyonlarının ve çevrecilerin zaman zaman üs çevresinde yaptıkları araştırmalardan varılan sonuç, üssün çevreye son derece zararlı olduğu yönündedir.

 

Gebele İstasyonu’nun çevreye verdiği zararların araştırılması için ilk olarak Azerbaycan Parlamentosu tarafından 5 Mayıs 1992’de bir komisyon kurulmuştur. Komisyonun hazırladığı rapora göre istasyonun 1984’ten itibaren işletime alınmasıyla Gebele şehrinin yanı sıra İsmailli, Ağdaş ve Göyçay şehri (Rayon) sakinlerinin de bu tarihten itibaren çeşitli kan, böbrek sinir sistemi hastalıkları kısırlık ve kanser gibi diğer hastalıklara yakalanma oranlarında önemli artışların olduğu, ölü ve sakat doğumların sık sık görüldüğü ve bölgede yaşayan insanları bağışıklık sistemlerinin oldukça zayıfladığı ifade edilmektedir.[60] İstasyon yapılırken 65 km’lik çevre içinde yaşayan insanların bölge dışına yerleştirilmesi plânları ise SSCB’nin dağılması sonucunda gerçekleştirilememiş ve sonraki yıllarda ise unutulmuştur.

 

Gebele Radar İstasyonu’nun ayrıca bölgenin bitki örtüsü ve hayvanları üzerinde de önemli olumsuz etkileri olduğu bildirilmiştir.[61] Bu sebeple de bölgede tarım ve hayvancılıktan elde edilen verim önemli ölçüde azalmıştır.[62] Yine bu komisyonun hazırladığı raporda istasyonun etki alanı altında bulunan bölgede radyoaktif maddelerin oranının normalin çok üzerinde olduğu belirtilmektedir.

 

İstasyonun Azerbaycan için stratejik önemi şüphesiz ki, büyüktür. Ancak uluslararası boyutta füze saldırısı tehdidi almayan Azerbaycan’ın böylesine devasa özelliklere sahip bir askerî üsse ihtiyacının olup olamadığı tartışma konusudur. Bu konuda Azerbaycan muhalefeti ve çeşitli çevreci hareketlerin itirazlarına Azerbaycan basınında sıkça rastlamak mümkündür. Azerbaycan ana muhalefet Partisi Musavat’ın Başkanı İsa Kamber, bu konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “..Biz Gebele’nin faaliyet göstermesini hem doğamız hem de halkımızın sağlığı açısından büyük bir tehlike olarak görmekteyiz” diyerek bu konuya karşı olduklarını bildirmiştir.[63] Azerbaycan Halk Cephesi Partisi ise Gebele’nin Rusya’ya kiralanmasının “Azerbaycan’ın güvenliğini baltalayacağı ve bir istilâya vesile olacağını” açıklamıştır.[64] Azerbaycan Millî Ekoloji Tahmin Merkezi Başkanı Telman Zeynalov ise, “Gebele’nin insan sağlığı ve çevre için tehlikeli olduğunu” vurgulamıştır.[65]

 

Bütün bu itirazlara karşılık Azerbaycan Sağlık Bakanı Eli İnsanov, “Gebele Araştırma Komisyonu Raporu’nun[66] tamamlandığını ve istasyonun insan sağlığı için herhangi bir zararının olmadığının tespit edildiğini” ifade etmiştir.[67] Putin ise Rusya’nın Beyaz Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’daki radar istasyonlarını örnek göstererek bu istasyonların ekolojik açıdan bir zararlarının olmadığını belirtmiştir.[68]

 

Enerji İhtiyacı ve Borçlar

 

Gebele Radar İstasyonu öngörülen şekilde çalışabilmesi için oldukça büyük miktarlarda elektrik enerjisine ihtiyaç duymaktadır. İhtiyaç duyulan enerji Azerbaycan’ın Mingeçevir ve Elibayramlı Hidroelektrik İstasyonları’ndan sağlanmaktadır. Ancak bu durum iki ülke arasında başka bir sorunu daha gündeme getirmektedir. Zira Rusya yıllık 440 bin Dolar’a ulaşan elektrik enerjisi kullanım bedelini ödemekte güçlük çekmekte ve bu yüzden elektrik enerjisinin kullanımından doğan bir borç sorunu daha ortaya çıkmaktadır. Azerbaycan’da elektrikten sorumlu kuruluş olan Azerenerji Anonim Ortaklığı yaptığı açıklamada uluslararası tarifelere göre hesaplanmış 440 bin Dolar tutarındaki elektrik enerjisi borcunu Rusya’nın zamanında ödemeye başladığını bildirmiştir.[69]

 

Gebele’nin arazisi içerisinde elektrik enerjisinin herhangi bir sebeple kesilmesi durumunda bu tesisin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere nükleer enerji ile çalışan bir istasyon da mevcuttur.

 

Radar istasyonunun büyük miktarlardaki elektrik enerjisiyle çalışması, bu tesisin ısınmasına neden olmaktadır. Ancak soğutma tesislerinin tamamlanamaması sebebiyle bu işlem önemli miktarlardaki su havuzları ile yapılmakta; neticede soğutma işleminde kullanılan su, radyoaktif zehirlenmeye sebep olmaktadır. Bu suyun yeniden temizlenmesi veya depolanması da istasyonun teknik kapasitesi dışında olduğundan kirlenen bu atık sular bölgedeki nehirlere akıtılmakta ve bu durum ise bölgede ekolojik sorunlara yol açmaktadır.[70]

 

Gebele ve Dağlık Karabağ

 

Gebele Radar İstasyonu, Rusya ile ilişkilerde Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı kullanmak istediği önemli bir koz durumundadır. Yapılan pazarlıklarda Bakû, Dağlık Karabağ sorununun çözümü için Gebele’ye karşılık Moskova’nın desteğini kazanmak istemiştir. Zira Azerbaycan, Gebele konusunda Rusya’ya önemli bir taviz verdiğini düşünmektedir ve bu tavize karşılık olarak Moskova’dan Erivan’a verilen askerî ve siyasi desteğin kesilmesi veya mümkün mertebe azaltılmasını beklemektedir.[71]

 

Ancak Putin, yaptığı açıklamada “Dağlık Karabağ sorunu kazanan ve kaybedenin olmadığı bir formülle çözülmelidir.” diyerek aslında bu tür stratejik nesnelerin kendileri ile üçüncü ülkelere (Ermenistan) karşı pazarlık konusu yapılmasını istemediklerini ortaya koymuştur. Putin ayrıca, Azerbaycan ve Ermenistan ile aynı derecede ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduğunu da belirtme gereği duymuştur.[72] Rusya Federasyonu ile Ermenistan arasında Askerî İş Birliği Anlaşması mevcuttur[73] ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında herhangi bir savaş durumunda Rusya’nın en azından mevcut anlaşmaları gereği Ermenistan’a yardımda bulunacağı açıktır.

 

Anti-Balistik Füze Anlaşması

 

26 Mayıs 1972’de SSCB ile ABD arasında imzalanan Anti-balistik Füze Anlaşması’na (Anti-Balistic Missile-ABM) göre, ilgili ülkeler kendi arazileri dışında bu tür sistemler bulunduramazlar.[74] Azerbaycan, aslında ABM Anlaşması’na hiçbir şekilde iştirak etmemesine rağmen Gebele istasyonu sebebiyle bu anlaşmanın taraflarından birisi sayılmaktadır.[75] Gebele Radar İstasyonu 1972’de imzalanan ABM Anlaşması şartlarına göre inşa edilmiş olmasına rağmen,[76] SSCB’nin dağılmasından sonra Azerbaycan bağımsız bir devlet olduğu için ABM Anlaşması’na göre Rusya’nın kullanımına verilemezdi. Ancak ABD’nin tek taraflı olarak bu anlaşmadan çekildiğini açıklaması böyle bir sorunu kendiliğinden ortadan kaldırmıştır.[77]

 

Diğer yandan bazı Amerikan ve İngiliz gazetelerinde (New York Times, Woshington Post ve The Times) ABD’nin, ABM Anlaşması’ndan tek taraflı çekilmesi karşılığında, Washington’un Rusya’ya Gebele Radar İstasyonu’nun modernizasyonunda yardımcı olmayı ve buna karşılık ABD için düşman ülkeler sayılan Kuzey Kore, İran ve Irak gibi ülkelerin balistik füze sistemlerine karşı istihbarat alanında iş birliği önerdiğini iddia etmişlerdir.[78]

 

NATO Boyutu

 

Gebele Radar İstasyonu’nun Rusya Federasyonu’na 10 yıllık bir süre ile kiraya verilmesinin aslında, NATO’nun ve Türkiye’nin Azerbaycan’da askerî üsler edinebilmesi için Rusya’ya verilmiş bir sus payı niteliği taşıdığı da ifade edilmektedir. Bu yaklaşıma göre Türkiye (ve NATO) Gebele Radar İstasyonu’nun Rusya’ya uzun süreli kiraya verilmesine karşı çıkmayacak, buna karşılık ise Rusya, Türkiye’nin Azerbaycan’da askerî üsler edinmesine göz yumacaktır.[79] İlk anda bu senaryonun her iki tarafı da memnun edebileceği düşünülse de, aslında Rusya’nın hâlen Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki varlığından duyduğu rahatsızlık ve endişe giderilebilmiş değildir.

 

Diğer taraftan, Azerbaycan’ın Gebele konusunda Rusya Federasyonu ile uzun süreli anlaşmaya gitmesi, Azerbaycan’ın bağımsızlığının ardından NATO ile giriştiği yakınlaşma ve bütünleşme stratejisinden uzaklaştığı yolunda yorumlara da sebep olmuştur. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Vilayet Guliyev konuya açıklık getirmek amacıyla yaptığı açıklamada “Azerbaycan NATO’ya doğru istikametini değiştirmemiştir ve NATO ile yakınlaşma çalışmalarına devam edilecektir. Gebele’nin Rusya’ya kiraya verilmesine Azerbaycan-Rusya askerî anlaşması olarak değil sadece bir ‘kira sözleşmesi’ olarak bakmak gerekir” demiştir.[80] Ancak, Dışişleri Bakanı’nın bu yönde bir açıklama yapmaya ihtiyaç duymasına rağmen, Azerbaycan’da hâlen bazı askerî ve siyasal kesimler Bakû’nün NATO ve Türkiye’nin yanı sıra, Moskova ile de askerî iş birliği yapmasının zarurîliğine inanmaktadırlar.[81] Dışişleri Bakanı’ndan önce aslında bu konudaki ilk açıklama Aliyev’den gelmiştir. NATO Parlâmenterler Asamblesi Başkanı Rafael Estereldo’nun Bakû ziyareti sırasında bir açıklama yapan Aliyev, “Azerbaycan’ın NATO ile çok taraflı iş birliği yapmaya hazır olduğunu” ifade etmiştir.[82]

 

Enerji kaynakları açısından dünyanın en önemli bölgeleri olan Hazar ve Orta Doğu bölgelerini kontrol edebilen Gebele Radar İstasyonu, Rusya’nın olduğu kadar ABD’nin de fazlasıyla iştahını kabartan bir üs durumundadır. Afganistan'daki operasyonların gündeme gelmesi ve ABD’nin Orta Asya’ya yerleşme çabaları bu ülkenin Gebele’ye olan ilgisini daha da artırmıştır. Diğer yandan, Afganistan operasyonlarına destek amacıyla, Azerbaycan'daki hava üslerine ihtiyaç duyan ABD yönetimi, Savunma Bakanı Rumsfeld’i Bakû’ye göndermiş ve yapılan görüşmeler sonucunda Bakû’nün desteği sağlanmıştır.[83] ABD, bu arada 907 sayılı yasa ile Azerbaycan’a dokuz yıldır uyguladığı ekonomik ambargoyu kaldırarak önemli bir jestte bulunmuştur.[84]

 

Gebele üssünün stratejik değeri, bu üsse Rusya dışında da bazı müşterilerin olduğu yönünde haberlerin dolaşmasına sebep olmuştur. Doğrulanmamış bazı kaynaklara göre İsrail, Rus personelin istasyondan çekilmesi durumunda kendi radar sistemlerini Gebele’ye yerleştirmek istediğini bildirmiştir.[85] Yine Azerbaycan içerisindeki bazı kaynaklarca ABD’nin örtülü bir şekilde üssü kiralamak istediği ifade edilmiştir.

 

Türkiye Boyutu

 

Gebele Radar İstasyonu’nun, içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu geniş bir coğrafyayı kontrol etme imkânına sahip olması ve Türkiye hava sahasında hareket eden her türlü cismi tespit edebilme yeteneklerinin bulunması,[86] bu tesisin Türkiye için önemini daha iyi ortaya koymaktadır.[87] Bu durum, Rusya Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Anatoli Kornukov’un, “Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ortak Hava Savunma Sistemi'nin Türkiye hava sahası üzerinde tam kontrole sahip olduğunu” ifadesi ile daha iyi anlaşılmaktadır.[88] Tabiatıyla, Rusya’nın Türk hava sahası üzerindeki kontrolünde en büyük rolü Kafkasya bölgesinde bulunan Gebele Radar İstasyonu oynamaktadır.[89]

 

Rusya’nın Türkiye’yi gözetleme faaliyetleri yeni bir hadise değildir. Zira SSCB’nin radar sistemleri bu imparatorluk dağılmadan önce de Türkiye’yi yoğun bir şekilde izlemiştir. Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra da bu izleme faaliyetlerinde her hangi bir kesinti olmamıştır. SSCB’nin doğal mirasçısı Rusya Federasyonu, dağılma sonrası Azerbaycan’dan askerî birliklerini çekmesine rağmen, Gebele Radar İstasyonu’ndan çıkmamış ve Rusya Federasyonu’nun Kafkasya’daki “koca kulağı” olan Gebele son 10 yıldır herhangi bir anlaşma metnine dayanmadan Rusya’nın kullanımında kalmıştır.[90] Şimdi yapılan iş Rusya’nın bu kullanıma devam etmesinin bir anlaşma metnine dayandırılmasıdır. Bu sebeple Gebele’nin Rusya’ya kiraya verilmesi aslında Türkiye açısından çok fazla bir değişikliğe sebep olmamıştır. Buna karşılık Azerbaycan bu fiili duruma hukuksal bir statü kazandırırken, Türkiye’nin Azerbaycan’da kuracağı muhtemel askerî üsler için Rusya’yı bir nevi nötralize etmiştir.

 

Rusya’nın Gebele’de uzun bir süre söz sahibi olmasına Batı’dan ve Türkiye’den ciddî bir itirazın olmaması, bu konuda Rusya’ya verilmiş “örtülü desteği” ve pazarlık unsurunu akla getirmektedir. Azerbaycan’ın bu adımının Rusya Federasyonu’na verilmiş bir sus payı olduğu ve yakın bir gelecekte NATO ve Türkiye’nin Azerbaycan’da askerî üsler alması durumunda Rusya’nın olası itirazlarını önlemeye yönelik atılmış stratejik bir adım olduğu da yapılan değerlendirmeler arasındadır.[91] Diğer yandan Rus basını, Aliyev’in Rusya ziyaretinin başladığı 25 Ocak 2002’de Moskova’da büyükelçilik düzeyinde “Türk-Rus istişare toplantıları”nın yapıldığını, yine aynı tarihlerde üst düzey Türk askerî heyetinin görüşmeler yapmak üzere Gürcistan’a gittiği ifade edilmektedir.[92] Gebele’nin Moskova’ya verilmesi karşılığında, Türkiye’nin bir NATO ülkesi olarak, Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Güvenlik İş Birliği Anlaşması” imzalayacağı[93], Rus askerî üslerinin bulunmadığı tek Güney Kafkasya ülkesi olan Azerbaycan’da, çoktandır arzuladığı askerî üsleri kurabileceği belirtilmektedirler.[94]

 

31 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na katılmak üzere New York'a giden Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile biraraya gelmiştir. Görüşmede, Aliyev'in, Rusya'ya yaptığı son ziyaret ve Devlet Başkanı Vladimir Putin ile temasları hakkında ve özellikle de Gebele Anlaşması ile ilgili bilgi vermiştir.[95]

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Ömer İzgi’nin 7 Şubat 2002’de Bakû’ye yaptığı resmî ziyaret sırasında da konu gündeme gelmiştir. İzgi, bu konuda anlaşma imzalanmadan önce Türkiye’nin durumdan haberdar edildiğini bildirmiştir.[96] İzgi, gazetecilerin Gebele Radar İstasyonu’nun Rusya’ya 10 yıllığına kiraya verilmesine Türkiye’nin yaklaşımının sorulması üzerine şu açıklamayı yapmıştır: “Türkiye devleti Ermenistan ile her hangi bir düzeyde ilişki kurduğu zaman bu durumdan Azerbaycan’ı haberdar etmektedir. Gebele’nin de Rusya’ya kiraya verilmesi konusunda Türkiye’nin bilgisi olduğunu düşünüyorum. Hükümetler arası bu bilgilerden benim haberim olmayabilir. Ama Gebele Radar İstasyonu’nun Rusya’ya kiraya verilmesini mutlaka Türkiye’nin zararına bir adım olarak düşünmekteyim. Çünkü orada Rusya’nın olması bölgenin en güçlü askerî gücüne sahip ülkesi olan Türkiye’nin dinlenmesi demektir. Bu bizim hoşumuza gitmeyebilir ama hükümetlerimiz arasında bu konuda bir anlaşma olmadan bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını düşündüğüm için rahatsızlık duymamaktayım” demiştir.[97] Nitekim Azerbaycan Devlet Başkanı eski Sekreteri Eldar Namazov da RFE/RL’nin Azerbaycan servisine yaptığı açıklamada anlaşma imzalanmadan önce Türk yetkililere bilgi verildiğini söylemiştir. Buna cevaben konuşan Azerbaycan Parlâmentosu Başkanı Murtuz Eleskerov ise “gelecekte bu üssün Türkiye tarafından da kullanılabileceğini ifade ederek[98] Türkiye’nin Azerbaycan’da askerî üsler kurmasına sıcak baktıklarını söylemiştir.[99]

 

Diğer yandan, anlaşma şartlarına göre Gebele’den elde edilen bilgilerin Rusya tarafından (kısmen de olsa) Azerbaycan ile paylaşılması şartı, Rusya’da çeşitli çevrelerde bu bilgilerin Bakû tarafından Ankara’ya kullandırabileceği hususunu gündeme getirmiştir. Nitekim, bu husus, Azerbaycan Parlâmento Başkanı Murtuz Aleskerov tarafından da gündeme getirilerek “gerek görüldüğü takdirde bilgi teatisinde bulunulabilir” demiştir. TBMM Başkanı Ömer İzgi, Bakû ziyareti sırasında Rusya ile imzalanan 10 yıllık Ekonomik İş Birliği Anlaşması’nın benzer şekilde Türkiye ile de imzalanmasını istediklerini belirtmiştir.[100] Zira Türkiye, 10 yıllık anlaşma bir yana, Azerbaycan ile Karma Ekonomik Komisyon Anlaşmasını (KEK) bile tam olarak hayata geçirmekte güçlükler çekmektedir.[101]

 

Sonuç:

 

Rusya Hava Savunma Sistemi için vazgeçilemez nitelikte olan Gebele Radar İstasyonu’nun stratejik konumu Azerbaycan’a son derece önemli bir koz sağlamaktadır. Azerbaycan bu kozu Karabağ ve Hazar sorununun çözümünde olduğu gibi NATO ve Türkiye ile askerî iş birliği çalışmalarında Rusya’yı nötralize etmede de kullanabilme yeteneklerine sahiptir. Ancak Bakû’nün elindeki bu tür stratejik kozlarını ne derece kullanabildiği, tartışılması gereken bir konudur.

 

11 Eylül sonrası süreçte Azerbaycan’ın Rusya ile sağladığı yakınlaşma, Batı’ya açılma politikalarından sapma olarak değerlendirilse de, aslında bu işbirliğinin Kafkasya’da tansiyonu düşürebileceği ve Türkiye’nin de taraf olacağı bölgesel anlaşmalara zemin hazırlayabileceği düşünülebilir. Rusya Federasyonu, bir yandan Gebele üssünü 10 yıllığına kiralayarak Kafkasya’da önemli bir stratejik avantaj sağlarken diğer yandan da Rus petrol şirketlerinin Hazar bölgesi enerji kaynaklarının Batı pazarlarına taşınmasına olanak sağlayacak Bakü-Tiflis-Ceyhan hattına iştirakine olumlu yaklaşarak güvenlik konuları dışında bölgesel işbirliğine açık olduğunu göstermiştir.

 

ABD’nin çıkarlarını korumak için gerektiğinde askeri müdahale de dahil her türlü askeri ve teknik işbirliğine girişebileceğinin Afganistan operasyonları ve ardından Orta Asya’da yeni roller üslenmesi ile iyice anlaşılması bu dünya jandarmasının enerji kaynakları ve boru hatları açısından stratejik bir bölge olan Kafkasya’nın Rusya kaynaklı bir istikrarsızlığa sürüklenmesine izin veremeyeceğinin de bir nevi işareti olmuştur. ABD bölgede Gebele Radar İstasyonu’nun Rusya’ya kiralanmasına açık itiraz etmeyerek bu ülkenin çıkar alanlarını tehdit etmediğini ve işbirliği kanallarını açık tuttuğunu gösterirken, aynı zamanda Batı dünyası için hayati önemi olan Gürcistan’ın da parçalanmasına izin vermeyeceğini bu ülkeye askeri personel ve teknik ekipman gönderme kararı alarak göstermiştir.

 

Sonuç olarak ABD, Rusya’yı bölgedeki ekonomik ve güvenlik işbirliği projelerine celbederek bu ülkenin desteğini sağlarken kendi çıkar alanları konusunda gerektiğinde Rusya’yı kısıtlamaktan çekinmemektedir. ABD, Rusya’nın bölgede enerji ve doğal gaz kaynaklarından pay sahibi olmasını istemekte, Gebele gibi stratejik askeri tesislerin bu ülkenin kullanımında kalmasına ses çıkarmamakta, Çeçenistan ve Abhazya’yı Rusya’nın kontrol alanı içerisinde yer almasına göz yummaktadır. Ancak buna karşın Gürcistan’ın bağımsızlığının elinden alınmasına ve Batı çıkışlı boru hatlarının yapım sürecinin tehlikeye girmesine izin vermeyeceğini de Rusya’ya net bir şekilde göstermektedir. Gelinen noktada ekonomik gücünü ve siyasi etki alanını büyük oranda yitiren Rusya’nın Orta Asya’da olduğu gibi dünyanın en önemli yeni jeopolitik çıkar alanlarından birisi olan Kafkasya’da da ABD’nin kendisine çizdiği rollerin dışına çıkması (çok istediği halde) kısa ve orta vadede pek mümkün gözükmemektedir. Ancak bölgede Rusya’nın da iştirakinin olmadığı hiçbir güvenlik düzenlemesinin uzun süreli yaşama şansının olmadığı da unutulmamalıdır. Azerbaycan’daki Gebele Radar İstasyonu’nun Rusya’nın kullanımında kalmasına devam edilmesi Kafkasya’da Rusya-ABD anlaşmasının önemli bir işareti olsa da bu işbirliğinin devam ettirilmesinde Gürcistan önemli engeller çıkarmaya aday gözükmektedir.

 

Bu makale Mart 2002 tarihinde Stratejik Analiz Dergisi’nde yayınlanmıştır.

 

Dipnotlar

 

[1] Gabalinskoy Radiolokosionnoy Stansii (RLS), Gebele RLS, Gabala Radar Station.

[2] “Yujnıy Glaz Rossii”, BBC, 25 Ocak 2002.

[3] Aynı zamanda istasyona yakın, atık maddelerin depolandığı 30 hektarlık bir alan daha mevcuttur. İstasyon ek tesislerle beraber toplam 411 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Bölgeye elektrik enerjisi hatlarının çekilmesi sırasında 400 hektarlık bir ormanlık alanın tahrip edildiği ifade edilmektedir.

[4] Gulnara Ismailova, “Ideas of Separatism in tehe North of Azerbaijan Hatced in Moskow?”, http://www.cacianalyst.org, 12 Eylül 2001.

[5] Anatoly Volk, “Gabalinskaya RLS: Torgi Mogut Prodoljitsya”, http://www.gazetasng.ru, 17 Aralık 2001.

[6] Eski SSCB’nin en ileri radar istasyonu olan Gebele’nin yapımını gerçekleştiren Baş mühendis Viktor İvantsov’a bu çalışmasından ötürü SSCB’nin ‘Sosyalist Emek Kahramanı’ ünvanı verilmiştir. Vladimir Morozov, “Vsevidyaşee Oko Rossii”, Nezavisimoe Voennoe Obrozrenie, 15 Şubat 2002.

[7] Anatoly Volk, “Gabalinskaya RLS: Torgi Mogut Prodoljitsya”, http://www.gazetasng.ru, 17 Aralık 2001.

[8] Aleksandr Oviçinnikov, “V Polojenii Slepovo Boksera”, Nezavisimaya Gazeta, 18 Şubat 2002.

[9] Vladimir Egorov, “Sammit Putin-Aliev Dal Rekordnıy Urojay Coglaşeniy”, http://www.strana.ru, 27 Ocak 2002. İstasyonun kapatılma masrafları olan yaklaşık 5 milyon Dolar ABD tarafından karşılanmıştır.

[10] Aleksandr Kornilov, “Moskva i Baku Podelili Gabainskuyu RLS”

http://www.gazeta.ru/2001/09/07/moskvaibakup.shtml , 7 Eylül 2001.

[11] Usniya Babayeva, “Rossiyskie i Azerbaydjansie Ekspertı Obsudayut Sudbu Gabalinskoy RLS”, Nemetskaya Volna, 20 Temmuz 2001.

[12] Sergey Sokut, “Blije k Vaşintonu, Dalşe ot Pekine?”, http://www.ng.ru/world/2000-06-07/1_near_far.html, 7 Haziran 2000.

[13] 1964’de Küba’nın Başkenti Havana’dan 20 km. uzaklıkta kurduğu Lourdes üssü ile yaklaşık 160 km. mesafede olan ABD’nin askeri hareketleri denetlenmekteydi. Üssün kapatma kararının ardından, burada istihdam edilen yaklaşık 1.500 askeri teknik eleman ve elektronik ekipmanın Rusya’ya taşınması kararlaştırılmıştır.

[14] “Russian Spy Base in Cuba Closed”, Reuters, 26 Ocak 2002.

[15] Viktor Bezborodov, “Elektronnıy Glaz Rossii Na Kube Zakrıt. Za Nenadobnostyo” http://www.smi.ru/2001/10/17/1003330788.html, 17 Ekim 2001; Daniel Schweimler, “Russia to Close Military Base in Cuba”

http://news.ft.com/ft/gx.cgi/ftc?pagename=View&c=Article&cid=FT3Z06VDXSC&live=true&tagid=ZZZ60A9VA0C&subheading=americas,17 Ekim 2001

[16] “Russia to Dismantle in Cuba”, The Associated Press, 17 Ekim 2001

[17] Ben Aris, “Putin Announces Closure of Cuba Listening Post”,http://portal.telegraph.co.uk/news/main.jhtml?xml=/news/2001/10/18/wcuba18.xml&sSheet=/news/2001/10/18/ixhome.html, 18 Ekim 2001.

[18] Sinan Oğan, “Rusya’nın İkinci Afganistan Çıkmazı”, Stratejik Analiz, Cilt 2 (19) Kasım 2001, s. 54; Sergey Gorbaçev, “Perspektivı Possiyskogo Vliyaniya v Sredey Azii”, ”, http://www.e-journal.ru/bzarub-st3-18.html, 3 Ekim 2001.

[19] Rusya Federasyonu Küba ve Vietnam’daki üslerden çekilme kararı alırken aynı adımın ABD tarafından da atılmasını beklemiş ve Norveç’in Rusya sınırındaki Globus-2 radar sisteminin kapatılmasını istemiştir. Ancak ABD mevcut üsleri kapatmak bir yana Orta Asya’da yeni üsler (Manas, Kulyab, Hanabad, Karşi, Çirçik v.d.) bile almıştır.

[20] Rusya’da bazı analistler Gebele’nin Rusya’dan alınması durumunda Rusya’nın rakibiyle kavga etmeye çalışan kör bir boksöre benzeyeceği yorumunda bulunmuşlardır.

[21] Vladimir Isachenkov, “Russia and Azerbaijan Plan Deal”, The Washington Post, 27 Ocak 2002.

[22] İgor Korotçenko, “O Raketnom Napadaenie Na Rossiyo Pervımi Uznayut v Azerbaycane”, http://www.postfactum.ru, 9 Ocak 2001.

[23] Gebele Radar İstasyonu’nun teknik özellikleri sebebiyle dünyada bir eşinin bulunmadığı ifade edilmektedir. Zira Gebele İstasyonu’nun ayın belirli bir kısmına da nezaret edebilme özelliği bulunmaktadır. İstasyon 350 megavat güçle plânlanmış olmasına rağmen yapılması düşünülen ek inşaatların tamamlanamaması sebebiyle tam kapasitede çalıştırılamamış ve en fazla 300 megavatlık bir güçle çalıştırılabilmiştir. Halihazırda 50 megavatlık bir güçle çalıştırılmaktadır. İstasyon 1984’te 300 megavatlık bir güçle çalıştırılmaya başlandığında 1 hektarlık bir alan tamamen yanmıştır. Etibar Muradhanlı, “Rusiya Prezidentinin Közü Azerbaycanda..”, Üç Nögte, 10 Mart 2001.

[24] N. Medjidova, “Gabalinskaya RLS: Podrobnosti”, Zekola, 1 Ağustos 1998.

[25] Ağa Nur, “Ölüm Generatoru Gebele RLS”, Yeni Musavat, 28 Ocak 2002.

[26] İgor Korotçenko, “Opredelen Status Gabalinskoy RLS”, Nezavisimaya Gazeta, 8 Şubat 2002.

[27] “Aliyev’den Rusya’ya Gebele Jesti”, http://www.ntvmsnbc 24 Ocak 2002

[28] Fikret Ertan, “Gebelenin Önemi”, Zaman, 30 Ocak 2002.

[29] ABD’nin Afganistan’a operasyon başlatmasının ardından Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı Uzay Birlikleri Komutanı General Anatoli Perminov, olası terör saldırıları karşısında Azerbaycan’daki “Gebele” ve Tacikistan’daki “Nurek” istasyonlarının koruma tedbirlerini güçlendirdiklerini bildirmiştir. 525. Gazet, 4 Ekim 2001.

[30] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: Sinan Oğan, “Hazar’da Tehlikeli Oyunlar: Statü Sorunu, Paylaşılamayan Kaynaklar ve Silahlanma Yarışı”, Avrasya Dosyası, Türkmenistan Özel Sayısı, Yaz 2001; “Caspian Oil Hopes Down But not Out”, Agence France Presse, 31 Temmuz 2001; Marat Gurt, “Caspian War of Words Heats Up” Reuters, 31 Temmuz 2001; Gafar Bagirov, “Novoe Protivostayanie Na Kaspii”, http://www.transcaspian.ru, 30 Temmuz 2001; “Russia Urges Calm in Caspian Dispute”, http://www.news.bbc.co.uk/hi/english/world/europe/newsid_1462000/1462022.stm; “Caspian Incident” Our Century, (Weekly Newspaper) 25-31 Haziran 2001.

[31] Mamed Bagirov, “Upravlayemıy Azerbaydjan”, Eho, 3 Temmuz 2001.

[32] Aleksander Plotnikov, “Russia and Azerbaijan Have Their Own Missile Defense”, Novye İzvestia, 11 Eylül 2001.

[33] Anlaşmanın imzalanabilir hale getirilmesi için çeşitli seviyelerde müteakip defalar görüşmeler yapılmıştır.

[34] Avrupa Konvansiyonel Kuvvetleri’nin (CFE) güney kanadı kotası, Ermenistan ve Gürcistan’da konuşlanan Güney Kafkasya’daki Rus Kuvvetleri’ni (GRVZ) de kapsamaktadır. Ancak, Azerbaycan-Gebele’de bulunan Rusya Federasyonu’nun uzun menzilli erken uyarı sistemine göre safhalandırılmış Gebele Askeri Radar İstasyonu, (Kıtalararası Balistik Füze/Denizaltından Fırlatılan Balistik Füze Rampa Araması) CFE kotası içinde yer almamaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz: Hasan Kanbolat, Rusya Federasyonu’nun Güney Kafkasya’daki Askeri Varlığı ve Gürcistan Boyutu, Stratejik Analiz, Cilt 1 (3), Temmuz 2000.

[35] “Odna iz Çentralnıx Tem Peregavorov v Azerbaydjane-Vapros o Statuse RLS v Gabale”, ORT, 9 Ocak 2001. Bu deklârasyonla o zamana kadar istasyonun kullandığı elektrik enerjisinin ve diğer iletişim giderlerini Rusya’dan talep edilmiştir. Yapılan görüşmeler neticesinde, Ocak 1992 ile Temmuz 1997 tarihleri arasında kullanılan elektrik, su v.b. giderler için Rusya’nın Azerbaycan’a 100 Milyon Ruble ödemesi kararlaştırılmıştır. Igor Flore, “Blind Boxer will be Helpless”, National Press Institute Nuclear Security Safety, Mayıs 1999.

[36] Nailia Sohbetqızı, “Pragmatism Guides Russian-Azerbaijani Deal Making” http://www.eurasianet.org, 11 Ocak 2002; Judit Ingram, “Russia, Azerbaijan to Strike Deal on Soviet-Built Radar Station by End of 2001, Agence France-Presse, 9 Temmuz 2001.

[37] Nota MİD Azerbaydjana, No: 13/1219, 18 Aralık 2000.

[38] Bizim Esr, Bakü, 13.01.2001; Putin, Defense Minister to Discuss Russian Radar Status in Azerbaijan, Military News Agency, Moskova, 10 Ocak 2001.

[39] Gebele gibi teknolojik kapasitesi geniş bir tesisi Azerbaycan’ın tek başına işletebilmesi onun teknik ve maddi imkânlarının çok ötesindedir. Seyyad Ağababalı, “Gebele RLS-in Rusiyaya İcareye Verilmesi Türkiyenin Diplomatik Dairelerinde Narazılıgla Garşılanması Barede Heberler Esassız Görünür”, 525. Gazete, 8 Şubat 2002.

[40] Volter Kraskovski, “Strategiçeskiy Şit Rıjavaeet” Nezavisimoe Voennoe Obrozrenie, 17 Kasım 2000.

[41] Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeni yüzyılın ilk dış ziyaretini 9-11 Ocak 2001 tarihleri arasında Azerbaycan’a gerçekleştirmiştir. Haydar Aliyev de aynı şekilde 2002 yılının ilk ziyaretini Rusya Federasyonu’na gerçekleştirmiş ve bu durum ziyarete sembolik bir mana vermiştir.

[42] Aydın Mehdiyev, “Geydar Aliyev: Moşnıy İmpuls Razvitiyu Dvuhstoronnıh Svyazey Bıl Dan Posle İzbraniya Vladimira Putina Prezidentom Rossii” http://www.strana.ru/stories/02/01/14/2338/106319.html, 26 Ocak 2002.

[43] Gebele Radar İstasyonu’nun kira bedeli veya diğer maddi özelliklerinden çok bu objenin stratejik özelliği daha önemlidir. Bu askeri obje Rusya Federasyonu’nun Azerbaycan’daki yegâne varlığı durumundadır.

[44] 1997’de Aliyev’in Moskova ziyareti sırasında iki ülke arasındaki bütün borçlar hesaplanarak karşılıklı olarak tasfiye edildiğinden eski borç miktarı 4 Temmuz 1997’den, 31 Aralık 2001 tarihine kadarki süre hesaplanmıştır.

[45] “Rossiya Budet v Tecenie 10 Let Azerbayjanu 7 Mln Dollarov Ekegodno Za Arendu Gabalinskoy RLS”, RİA Novosti, 25 Ocak 2002; “Rusiya Gebele RLS-e Göre İlde 7 Milyon Dollar Ödeyecek”, Yeni Musavat, 27 Ocak 2002; “Moskva Arenduet Gabalinskuyu RLS Srokom na 10 Let”, Kommersant, 17 Ocak 2002.

[46] Rusya’dan alınacak kira bedelinin belirli bir kısmının da olsa bölge için kullanılmasının gereği açıktır.

[47] Svetlana Nesterova, “Aliyev Privez Putinu Lokator”, http://www.gazeta.ru/2002/01/24/alievprivezp.shtml, 24 Ocak 2002; Aleksanr Orlov, “Rossiya Budit Arendovat RLS v Azerbaydjana 10 Let”, http://www.strana.ru, 17 Ocak 2002.

[48] C. Nesibov, “Rossiya Smojet Sıgrat Reşayuşu Rol”, Zerkalo, 25 Ocak 2002.

[49] “Tarihin 17-ci Anı”, Yeni Azerbaycan, 29 Ocak 2002.

[50] “Ekspertı Rossii Otçenyat Yşerb Prirode, Nanesennıy Gabalinskoy RLS”, İzvestiya, 17 Temmuz 2001.

[51] Rasim Musabekov, “Rossiya-Azerbaydjan: slova i Dela”, http://www.ca_c.org/journal/cac09_2000/06.Musabekov.shtml,

[52] Aydın Mehdiyev, “Moskva i Baku, Zabıv Proşlıe Obidı, Reşili Tesno sotrudniçat Dla Reşeniye Nabolevişih Problem”, www.strana.ru, 29 Ocak 2002.

[53] İvan Ayvazovski, “S Çustvom Glubakogo Udovletroveniya”, Nezavisimaya Gazeta, 28 Ocak 2002.

[54] Taraflar Rusya’ya ait olacak teknik ekipmanın listesini çıkarmak için bir komisyon kurulmasını kararlaştırmışlardır.

[55] 16 Aralık 1991’de Azerbaycan Devlet Başkanı’nın imzaladığı bir kararname ile ülkede mevcut bulunan bütün askeri tesisler ve binalar Azerbaycan Cumhuriyeti’nin malı sayılmıştır. Azerbaycan Parlâmentosu Devlet Başkanı’nın bu kararını 8 Nisan 1992’de onaylamıştır.

[56] “Gebele RLS-de 500 Azerbaycanlı İşleyecek”, Bizim Esr, 20 Ocak 2002.

[57] İgor Korotçenko, “Opredelen Status Gabalinskoy RLS”, Nezavisimaya Gazeta, 8 Şubat 2002.

[58] “Azerbaycan-Rusya Stratejik Ortaklığı” http://www.trt.net.tr, 26 Ocak 2002; Aliyev iktidara geldiği 1993 yılından itibaren Rusya’ya ilk resmi ziyaretini 2 Temmuz 1997’de gerçekleştirmiştir. Ancak dönemin Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in Aliyev’i sevmediği bilinen bir durumdu. Yeltsin yönetimindeki Rusya’nın Azerbaycan ile ilişkileri “Soğuk Savaş” dönemini andırmaktaydı. O dönemde Rus dış politikasının oluşumunda Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı oldukça etkili bir pozisyondaydı. Bu durum Güney Kafkasya’da Rusya’nın Ermenistan yanlısı bir tutum sergilemesine sebep olmaktaydı. Daha çok Yeltsin’nin kişisel (duygusal) tavırlarından kaynaklanan bu politikalar, Putin’in pragmatik yaklaşımı ile değişmiş ve dış politikada asker-enerji-kültürel gerekçeler ön plâna çıkmaya başlamıştır. Bu ise Azerbaycan’ın, Rusya’nın Güney Kafkasya politikasında yeniden ön plâna çıkmasına sebep olmuştur. Bu ziyaretle ilgili geniş bilgi için bkz. Hidayet Orucov, Eldar Namazov, Azerbaycan-Rusiya: Dostlug ve Emekdaşlıg Münasebetlerinin İnkişafında Yeni Merhale, Bakü, Şerg-Gerb, 1997; Boris Yeltsin, 'İspoved' (Günah Çıkarma) isimli kitabında Aliyev’den bahsederken 'Politbüro'nun bu yüzkarasının yanında oturmak utanç vericiydi' ifadesini kullanmış ve o dönemde Aliyev’e ve dolayısıyla Azerbaycan’a olan bakışını ortaya koymuştur. Ancak Aliyev, Rusya’yla olan ilişkilerin hiçbir zaman bu tür duygusal yaklaşımlardan etkilenmesine izin vermemiştir. Andrey Korbut, “İntegrasya c Elementami Dezintegrasiyi. Na Postsovetskom Prostranstve Formiruyutsya Dva Voenno-Politiçeskih Bloka”, Nezavisimaya Voenno Obzorenie, 4 Haziran 1999; “Geydar Alieva v Moskve Vstretil Kasyanov”, AZG Armenian Daily, 25 Ocak 2002.

[59] Vladimir Isachenkov “Pact Clears Way to Divide Caspian”, The Associated Press, 28 Ocak 2002; http://business-times.asia1.com.sg, 26 Ocak 2002; İktidarda olan Yeni Azerbaycan Partisi’nin yayın organı Yeni Azerbaycan Gazetesi, Aliyev’in Moskova ziyareti ile ilgili yapmış olduğu bir değerlendirmede, Aliyev’in son iki yıl içerisinde Putin ile çeşitli vesilelerle 16 defa görüştüğünü ve anlaşmanın imzalandığı bu son görüşmenin ise sayı itibariyle 17. olduğunu belirtilmiştir. Ayrıca, gazetede, dokuz yıllık iktidarı zamanında Aliyev’in çeşitli ülkelere yaptığı birçok resmi ziyaretten farklı olarak sadece iki “devlet ziyareti” düzenlediği, bunlardan ilkini 1997’de ABD’ye yaptığı ve şimdi ikinci devlet ziyaretini Rusya Federasyonu’na gerçekleştirdiği belirtilmiştir. Yeni Azerbaycan Gazetesi’nin belirttiğine göre sadece ABD ve Rusya’ya yapılan devlet ziyaretinin resmi ziyaretlerden farkı ilişkilerin son dönemlerin moda tabiri ile stratejik işbirliği düzeyine yükseltilmesidir. Burada dikkati çeken husus “Bir Millet İki Devlet” söylemlerinin sıkça vurgulandığı Aliyev’in (bir kısmı tedavi amaçlı olsa da) Türkiye ziyaretlerinin hiçbirisinin Aliyev’in gazetesi tarafından stratejik ortaklığın bir göstergesi olarak vurgulanan “devlet ziyareti” olarak algılanmamasıdır. “Tarihin 17-ci Anı”, Yeni Azerbaycan, 29 Ocak 2002; İvan Ayvazovskiy, “C Çustvom Glubakogo Udovletvoreniya”, Nezavisimaya Gazeta, 28 Ocak 2002.

[60] Elhan Hesenli, “Gebele RLS Bağlanmalıdır”, Yeni Musavat, 24 Ocak 2002; Gebele’nin yerel sakinlerinden birisi olan 31 yaşındaki Gamzam İsmailov “Gebele’de yaşamanın Çernobil’de yaşamakla bir farkı olmadığını” bildirmiştir. “Russian Radar Station in Azerbaijan Blighting lives of Local People”, Agence France-Presse, 23 Ocak 2002.

[61] Ağa Nur, “Ölüm Generatoru Gebele RLS”, Yeni Musavat, 28 Ocak 2002.

[62] Bağımsız Ekoloji Araştırmaları Merkezi’nin verilerine göre Gebele’nin çevreye verdiği zararaların giderilebilmesi için 1.5 milyar dolarlık bir kaynağa gereksinim vardır. “Nezavisimıe Ekologi Trebuyut Zakrıt Gabalinskoy RLS”, http://post.net.ge/cenn/36_bullr.html, 30 Ağustos 2001.

[63] “Telesmeye Ehtiyaç Yohdur”, Yeni Musavat, 22 Ocak 2002.

[64] Miriam Lanskoy, “Aliev Visits Moskow”, http://www.bu.edu/iscip/news.html, 2 Şubat 2002.

[65] Gebele RLS İnsan Organizmi Üçün Tehl&am