Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
İsrail-Hamas Savaş’ında Çember Genişliyor: İsrail Ordusu, Yemen ve Lübnan'dan Füze Fırlatıldığını Duyurdu

Kaynak: AA, 01 Kasım 2023

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya es-Seri, düzenlediği basın toplantısında, çok sayıda füze ve İHA'larla İsrail'i hedef aldıklarını söyledi. İsrail zulmü altındaki Filistinlilere destek için bugün üçüncü kez saldırı düzenlediklerini iddia eden Seri, İsrail'in saldırıları duruncaya kadar İHA ve füzeli saldırılarını sürdüreceklerini ifade etti.

Yemen'de Eylül 2014'ten beri başkent Sana ve diğer bazı bölgeleri kontrollerinde tutan İran destekli Husiler, ilk defa İsrail'e yönelik saldırıları üstleniyor. İsrail ordusu, Kızıldeniz’den İsrail'e atılan karadan karaya füzenin hava savunma sistemi tarafından imha edildiğini açıklamıştı. İsrail ordusu, söz konusu füzenin nereden veya kim tarafından atıldığına ilişkin bilgi vermemiş ancak İsrail medyası saldırının arkasında Yemen’deki İran destekli Husilerin olduğunu yazmıştı.

TÜRKSAM Haber Analiz

7 Ekim 2023 tarihinde Filistin'in işgalden kurtulmasını öncelikli hedef olarak gören Hamas, İsrail’e yönelik operasyon başlattı.  Esasen son zamanlarda İsrail, Mescid-i Aksa'ya ve Batı Şeria’ya yönelik sistematik olarak baskı ve saldırılarını arttırmıştı. Bu operasyonun başlaması ve İsrail’in karşılık vermesi ile başlayan süreç savaşı beraberinde getirdi.

Dünya kamuoyunun önünde gün geçtikçe insani açıdan dramatik bir sürece dönüşen İsrail-Hamas Savaşı’na yönelik Arap coğrafyasındaki ülkelerin tepkilerine bakıldığında; birçoğunun açıklamasında Filistin’e destek açıklaması ve ateşkes çağrısı görülmektedir. Ancak İsrail’e yönelik tehdit unsuru içeren bir ifade yahut yaptırım bulunmamaktadır.  İsrail Arap ülkeleri nezdinde söylem olarak işgalci görülse de eylemsel bir politika bulunmamaktadır. Arap birliğinin tekrar inşa edilebileceği yönünde beklentileri de boşa çıkarmaktadır. Esasen İsrail’in Arap ülkeleri ile normalleşme sürecinde olduğu da dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Arap dünyasındaki tepkilere genel olarak bakıldığında; Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının İsrail ve işgal politikaları kınadığını açıkladı; Kuveyt ve Katar'da hem hükümet hem de halk Hamas'ın yanında yer aldı; Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Fas gibi İsrail'i tanıyan ülkeler ateşkes çağrısında bulundu; Lübnan Hizbullah'ı Hamas’ın eylemlerini kahramanlık retoriği çerçevesinde destekleyici açıklamalarda bulundu. Hizbullah'a benzer şekilde Suriye rejimi de Hamas'ı desteklediğini duyurdu. Yemen'den de benzer bir tepki geldi. Şii mezhep anlayışının hâkim olduğu ülkelerin ve milis güçlerin Tahran yönetiminin politikaları ile paralellik seyreden politikaları oldukça sertti. Son durumda da Yemen İsrail’e atmış olduğu füzelerle ön plana çıktı.

Şia Hilali’nin bitiş noktası olarak sayılan Yemen’de bulunan Husiler, Şii İslam'ın Zeydiyye koluna mensuptur. Husiler, hem dini hem de siyasi nedenlerle çeşitli dönemlerde isyanlar çıkarmış ve Yemen yönetiminde de etkin olmak istemişlerdir. 2014 yılında Yemen'de başlayan Husilerin isyanı ve Suudi Arabistan önderliğindeki Arap koalisyonunun müdahalesi, Yemen'deki iç savaşın başlamasına neden olmuştur. İran’ın desteğini alan Husiler bölgedeki Sünni Arap ülkeleriyle çatışmışlardır. Şu an Yemen’de Husilerin yönetimi altında bulunan bölgeler mevcut. Bu konu derin bir konu olmakla birlikte Husilerin siyasi ve askeri gücü ve egemenlik arayışlarını anlayabilmek için bu konuyu kısaca hatırlamak gerekmektedir. Husilerin bölgesel politikaları da İran’la paralel ilerlemektedir.

31 Ekim’de Yemen’den İsrail’e füze atıldığı ve Yemen’in İsrail’e savaş açtığı haberi hızla yayıldı.  Kızıldeniz’den İsrail'e atılan füzenin hava savunma sistemi tarafından imha edildiğini açıklandı. ABD’li yetkililer ABD Donanmasına ait bir savaş gemisinin Yemen kıyısı yakınlarında birden fazla füzeyi durduğunu ve nereyi hedeflediği bilinmeyen birden fazla füzenin tespit edildiğini belirtti.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya es-Seri, basın toplantısı düzenleyerek, çok sayıda füze ve İHA'larla İsrail'i hedef aldıklarını açıkladı. Es-Seri İsrail'in saldırıları duruncaya kadar İHA ve füzeli saldırılarını sürdüreceklerini ifade etti. Bunun üçüncü saldırı olduğunu da ekledi. Böylece net bir şekilde savaş bayrağını açmış oldu. Bu durumun savaşın çemberinin genişlediğinin açık bir göstergesi olmaktadır. 7 Ekim itibariyle Orta Doğu’da İsrail ve Amerika’ya karşı Şii milis güçlerinin tutumu oldukça açık.

20 Ekim Cuma günü Pentagon Sözcüsü General Pat Ryder düzenlemiş olduğu basın toplantısında Yemen'den İsrail yönüne fırlatılan füzeler ile Suriye ve Irak'taki ABD askeri üslerine yönelik İHA saldırıları olduğu şeklinde bilgi verdi. Ryder, bu saldırıların Husiler tarafından yapıldığını belirtti. Füze, Yemen'den Kızıldeniz boyunca kuzeye, potansiyel olarak İsrail'deki hedeflere doğru fırlatıldı. Son zamanlarda Suriye’de bulunan ABD güçlerinin bulunduğu sahalara saldırılarda artmış durumda.

Bu gelişmelere istinaden İsrail-Filistin Savaşı İran’ın desteği ile bölgesel bir yayılma olup olmayacağı konusunda Amerika tarafında tedirginlik yarattı. İran; Lübnan Hizbullahı, Suriye ve Irak'ta desteklediği milisler ve Yemen'deki Husileri "direniş güçleri" olarak adlandırmakta ve bölgede gücünü etkin kılmaktadır.

Suriye’ye bakıldığında Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor toprakları, ABD destekli terör örgütü YPG/PKK'nın işgalinde, il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise Esad rejimi ve İran destekli grupların kontrolünde bulunuyor. İran’ın Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları durmazsa Tahran'ın "direniş güçleri" olarak adlandırdığı bölgedeki müttefikleri tarafından İsrail’in nasıl saldırıya uğrayabileceği yönündeki açıklamalarda bulunmaktadır. Bu da savaşın ekseninin geniş bir alana yayılacağı yönünde bir tehdit teşkil etmekte. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 17 Ekim'deki bir konuşmasında, İsrail'in saldırılarının devam etmesi halinde "direniş güçlerinin" harekete geçeceğini söylemişti.

Bölgesel hizipleşme gün geçtikçe artmakta Arap ülkeleri konuya taraflı ancak temkinli yaklaşmaktadır. Bölgede Tahran yönetimine gayr-i resmi bir şekilde bağlı milis güçler, ABD ve İsrail’e yönelik şiddetli söylem ve silahlı eylemleri her geçen gün arttırmaktadır.

 

Bunlarda ilginizi çekebilir

Tümünü görüntüle