Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Rusya Türk Devletleri Teşkilatı’na Katılabilir Mi?

GÖRÜŞ

 

Türk Devletleri Teşkilatı 2009 yılında Nahçıvan'da kuruldu.  Bu yıllarda faaliyetlerini  zayıf bir şekilde sürdüren teşkilat, son 6 yılda gelişme kaydederek, dört Türk devletinin kurucu üye olduğu Türkmenistan ve Macaristan'ın  gözlemci üye olduğu, ortak projelerin geliştirildiği ve hem bölgesel hem de küresel açıdan stratejik bir örgütlenme halini almıştır.

Bu teşkilatın Turan ideolojisini daha gerçekçi, çağdaş gerekliliklere uygun olacak şekilde prensip edindiğini ve ortak siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel etki yaratma kapasitesine sahip olan bu örgütün bundan sonraki rotası, Avrupa Birliği gibi daha etkin ve daha güçlü bir birlik olmasıdır. Bu durum da diğer devletler için rahatsızlık teşkil edebilir. Az önceki ifademde Avrupa Birliği’nden daha güçlü dedim çünkü Avrupa Birliği'ne göre bir kökeni bağlayan temel faktör, siyasi çıkarların örtüşmesi, ortak görünüm ve medeniyetlerinin tanınmasıdır. Ama Türk birliği kurulursa, bu sadece  güncel  siyasi çıkarların değil, aynı zamanda tarihin getirdiği taleplerle birbirinden ayrılan Türk devletlerinin yeniden birlik olmanın alt yapısını oluşturuyor.

Son dönemde dünya siyasi arenasında ve medyada Rusya'nın bu birliğe katılmak istediği söylemleri var.

Rusya’da milyonlarca Türk soyuna mensup ve  Türk dilini konuşan halklar yaşamaktadır. Bunlar arasında Gagauzlar, Tatarlar, Yakutlar, Karaçaylar, Başkurtlar, Kumuklar, Balkarlar, Çuvaşlar, Karakalpaklar, Nogaylar, Sahalar, Ahıskalar vb. yer almaktadır. Yıllardır Rusya'nın bir parçası olan bu halklar ve onların coğrafi bölgeleri aslında bir şekilde kimliklerini kaybetmiş veya tamamen kaybetmek üzere olan  etnik bölgelerdir. Yakutlar ve Sakalar, Türk soylu ülkeler arasında en çok asimile olanlardır ve ulusal kimliğin en temel unsuru olan dil, toplumun genç kesimi tarafından tamamen unutulmuştur. Rusya, Türk karşıtı politikasını hem Çarlık döneminde hem de Sovyet döneminde sürdürmüştür.

Sovyet döneminde, bugün bağımsız Türk soylu devletlerinin vatandaşları, zamanında Rus baskısı nedeniyle ulusal kimliklerini gizlemek zorunda kalmışlardır. Ruslar, arşivleri yakarak, kültürel mirasa örnek olan tarihi delilleri çalarak, Türklerin kimliğini yok etmeye çalıştı. Bugün Rusya'nın bu birliğe üye olma ihtimali, teşkilatın birlik olmadan yok olması anlamına geliyor. Rusya bu politikayla hareket etmek istiyorsa bunun tek nedeni en büyük düşmanını yakınında tutmak ve meselelerin gidişatına yakından takip ederek kontrolü ele almak istemesidir. Yani Rusya’ya olası tehtit oluşturacak durumlara önceden müdahele etmektir.

Diğer yandan bugün Türk devletlerinin en yakın ortağı ve ekonomik işbirlikçisi Rusya'dır. İster Türkiye olsun, ister Azerbaycan olsun, ister diğer Türk devletleri, Rusya ile yakın temas halindedir. Ancak Türk devletlerinin çıkarlarının tamamıyla Rusya ile örtüştüğü anlamına gelmez. Bölgede istikrarın ve siyasi ilerlemenin, ekonomik işbirliğinin sürdürülebilmesi için Rusya'nın en iyi seçim olduğunu söyleyebiliriz. Fakat Rusya'nın Türk devletleri örgütüne üye olması, Rusya kontrolündeki Türk bölgeleri ve halkları açısından olumlu yorumlansa da bu üyelik, örgütün birlik haline gelmesinin önündeki en büyük engel olacaktır.