Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Suriye Türkmen Siyasetini Yeniden Düşünmek

Suriye Türkmen siyaseti hakkında uzun zamandır yazı yazmıyor ve düşünce beyan etmiyordum. En son yazımda Suriye Türkmen siyasetinin can çekiştiğini ve daha sonra mecazi anlamda maalesef öldüğünü yazmıştım. Tabi ki bu yazıların amacı, söz konusu Türkmen siyasetinin son geldiği yeri betimlemek ve Türkmen davasından uzaklaştığını ifade etmek idi. Ayrıca derin uykulara dalan ve Türkmen siyaseti hakkında karar vericilerin vicdanlarına dokunarak yeni bir fırsat oluşturur mu diye bir serzenişti. Ne yazık ki bu serzenişler nafile uğraşlar olarak epey bir müddet devam etti. Diğer bir yandan Suriye’de küresel kavgalar devam ediyor, Suriye meselesine müdahil olan ülkeler farklı gündem ve ajandalarla toplantı üstüne toplantı yapar iken Türkmen siyaseti bu olup bitenlerin maalesef dışında kalmaktaydı.

Türkmen siyasetinin üst çatısı olarak ve uluslararası mahfillerde Suriye siyasetini takip etmek üzere tasarlanan Suriye Türkmen Meclisi (STM), dondurulmuş ve başkanı istifaya zorlanmıştı. Başta Suriye olmak üzere bölgenin siyasi kaderinin çizildiği bir dönemde Türkmen siyasetinin kızağa çekilmesi ve Türkmenlerin denklem dışı kalması, kabul edilecek bir durum değildi. Dondurulma ve istifa kararı Türkmen siyasetinde büyük bir boşluk oluşturdu. Nitekim uluslararası siyaset, Ortadoğu gibi bir yerde asla boşluk kabul etmemektedir. Bu sebeple Türkmen siyasetini ihya etmek için herkes kendi payına düştüğü oranda bu meseleyi gündeme taşımış ve Türkmen siyasetini faal hale getirmeye çalışmıştır.

STM’nin dondurulma ve başkanının istifa kararlarının gerekçesi, hiçbir zaman kamuoyu ile paylaşılmamasına rağmen farklı grupların uğraşları ve çağrıları, sonunda karşılık görmüş ve Türkmen Meclisi 2 yıl aradan sonra eski yönetimini feshederek Türkiye’nin sponsorluğunda Türkmen kasabası Çobanbey'de hiçbir kritere uyulmadan ısmarlama delegelerle bir araya gelerek göstermelik bir seçimle yeni bir yönetim oluşturulmuştur. Zira çağrı şekli, delege seçimi, zamanlaması, giderayak bir ekiple yapılan bu organizasyon, kongrenin büyük bir fiyasko ile sonuçlanmasına neden olmuş idi. 10 yıllık siyasi mücadelenin sonunda böyle bir rezaletin yaşatılması, Türkmen siyasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alacaktır.

Üzülerek ifade etmek gerekirse, Türkmen Meclisi Türkmenlerin siyasi kurumlara ve mücadelesine olan inancını zayıflatmıştır. Türkmen haklarını savunmak ve müktesebatını genişletmek yerine bundan önceki kazanımları yemiş ve tüketmiştir. Zira Türkmenlerin Ortadoğu bölgesinde bekasını ve geleceğini ilgilendiren oldukça hayati bir meselesinin kaderi, birkaç dalkavuğun keyif ve arzularına bırakılmayacak kadar önemli bir husus olduğundan kimsenin kuşkusu yoktur. Türkmen davası herkesin üstünde bir mesele olduğunu kalın bir çizgi ile altını çizmekteyiz. Hâlâ bu davaya inanan ve hâlâ bu gidişata dur diyecek koca yürekli insanların olduğuna inancım tamdır.

Daha fazla kendimizi yıpratmamak adına bu konuyu o gün de pas geçtiğim gibi bu gün de fazla değinmeden pas geçeceğim. Bu kabilde Türkmen siyasetine bir şans daha vermek adına bir müddet, olan bitenleri izlemeyi tercih ettim ancak son iki STM başkanının şaibeli bir şekilde istifa etmeleri, dikkatleri yeniden Türkmen siyasetine çekmeye yetmiştir. Ayrıca Türkmen Meclisi'nin sıfırlık performansı ve Türkmen siyasetinin gerçekten geldiği yere bakıp ölmesine seyirci kalmamız mümkün değil idi. Türkmen siyasetini ihya etmek ve canlı tutmak için Türkmen siyasetini yeniden düşünmek her vicdanlı dava adamının asli görevi olmalıdır. İhtilaf noktalarına takılmadan yanlışlıkları tespit ettikten sonra esas çözüm noktalarına odaklanmak gerekmektedir.

Öncelikle Türkmen siyasetinin geldiği nokta itibari ile birkaç tespitte bulunarak işe başlamak gerektiği kanaatindeyim. Çünkü doğru teşhis koymazsak, doğru tedavi reçetesini yazmamız mümkün değildir. Doğru ve erken teşhis can kurtarır. Bu bağlamda Türkmen siyasetinin Suriye devriminin bir sonucu olarak ortaya çıktığını kabul etmeliyiz. Dolayısıyla Suriye Türkmen siyaseti, devrimin çıkış koşulları ve geldiği yerden önemli bir ölçüde etkilenmektedir. Üstelik Türkmen siyaseti bu devrimin temsilcilisi olarak nitelendiren kurumların altında değerlendirilmesi, Türkmen siyasetinin genel hatlarını çizmektedir. Bu sebeple Türkmen siyasetini devrim kurumlarından bağımsız düşünmek, doğru teşhis koyma konusunda bizi hataya zorlayacaktır.

Bu veriler ışığında Türkmen siyasetini, devrim kurumlarının bir alt birimleri olarak değerlendirmek ve görmek Türkmen siyasetine vurulmuş ilk darbedir. Türkmen siyaseti, her ne kadar kendine bu devrimde yer bulsa da kaderini beceriksiz ve kendi kendini yönetmekten âciz ve her türlü pisliğe ve yolsuzluğa bulaşmış ve kurumsallaşmaktan uzak ve köhne yapılara Türkmen siyasetini yamalamak oldukça yanlıştır. Nitekim bu kurumlar Suriye muhalefetini bitirdiği gibi Türkmen siyasetine telafisi güç zararlar vermektedir. Her ne kadar bu kurumların içinde sayılsak da ancak yönetimde yeterince temsil edilmediğimiz gibi imtiyazlarından da yoksun bırakılmaktayız. Dolayısıyla Türkmen siyaseti, ilk olarak kendini bu kurumlardan arındırmalı ve bağımsız bir politika, bir strateji ve bir rota çizmelidir.

Türkmen siyaseti, muhalefete sayıldığı için muhalefetin başarısızlığı ve beceriksizliği yüzünden Türkmen Meclisi önemli bir ölçüde Türkmen halkı nezdinde itibar kaybına uğramıştır. Bu itibarı toparlamak ve Türkmen siyasetine çeki düzen vermeye yönelik bugüne kadar yapılan birkaç çalışma dışında tüm çalışmalar maalesef göz boyamaya yönelik çalışmalardan ibaret idi. Yapar gibi gösterip milletin gazı alındıktan sonra aslında hiçbir şey yapılmamaktaydı. Bu yapılanlar günü kurtarmaktan başka bir şey değil idi. Bu nedenle takip edilen anlayış, sonuç getirme yerine sorunu derinleştirmektedir. Bu bağlamda yüz yıllık fırsatı tepmemek için Türkmen siyasetini toparlamak adına hâlâ manevra alanları var. Bunun için samimi ve ciddi adımlar atılması yeterlidir. Zira bu adımların atılma zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir.

Türkmen siyaseti, muhalefetle bağını kopardıktan sonra atacağı ikinci adım, doğru söylemler ve konjektüre uygun eylemler inşa etmek olmalıdır. Türkmen siyasetinin yalanla ve dolanla kaybedecek zamanı olmadığı gibi hata ve başarısızlıklara da tahammül edecek bir takatı kalmamıştır. Zaman maalesef Türkmenlerin aleyhine işlemekte, her geçen gün Türkmenlerin geleceğine bir çelme takmaktadır. Bu yüzden başarısızlığı ispatlanmış mevcut politika ve kadrolar ile yalnızca Türkmen siyasetinin zaman ve enerjisi heba edilecektir. Bu politikanın hiçbir kimseye faydası yoktur, olamaz da. Ya aklı başında Türkmen Meclisi toparlanmalı ya da bu kurum kapatılıp yerine başka bir siyasi yapı inşa edilmelidir.

Türkmen siyasetinin üst çatısı olarak tasarlanan ve dayatılan STM’nin dondurulması, doğal olarak Türkmen siyasetinde atalet meydana getirmiştir. Bu ataleti ortadan kaldırmak için STM’nin ya aktive edilmesi ya da kapatılması, talep edilmiştir. Kapatılmak yerine ihya etmek için STM kongresi yapıldı. Ancak bu kongre ile Türkmen siyaseti, köhne, vasıfsız, liyakatsiz bir kadroya teslim edilmesi, Türkmenlere karşı yapılmış en büyük haksızlık olmuştur. Eğer bu yapı bütün Türkmenlerin yapısı ise tüm kesimlerin bu siyasi sürece dâhil edilmesi ve köklü reformlar yapılması gerekmektedir. Eğer Türkmen siyaseti birtakım çevrelerin tekelinde değilse, diğer Türkmen kurum ve şahısların siyaset yapma iradelerine ipotek koymadan farklı yapılarda siyaset yapmalarına müsaade edilmelidir. Aksi takdirde bu yapının ve politikanın Türkmen siyasetine zarardan başka bir getirisi olmayacaktır. 

Türkmen siyasetinde yaşanan başka bir sorun ise Türkmen adına birden fazla kurumun faaliyet göstermesinden kaynaklı koordinasyon ve temsiliyet sorunudur. Türkmenlerin Suriye sahasında ve başta Türkiye olmak üzere bulundukları ülkelerde hayatın doğal sürecinde birçok sorun gündeme gelmektedir. Türkmenleri gerçek anlamda temsil eden bir kurumun olmaması, Türkmenlerin bu kurumlara ve sponsorlarına karşı her geçen gün güven kaybına neden olmaktadır. Türkmen kurumlarının arasında koordinasyonun eksikliği ya da olmaması, birçok müktesebatın kaybolmasına ve yeni kazanımların elde edilememesine neden olmaktadır. Bu koordinasyon kaybının altında yatan sebep ise bu kurumlara sponsorluk yapan tarafların bu taleplere lakayıt kalmasıdır. Türkmen kurumlarını tek bir çatı altında toplamak mümkün olmasa bile söz konusu kurumlar arasında koordinasyon sağlamak zor olmamalıdır.

 

Özetle;

1. Türkmen siyaseti Suriye muhalefetinden arındırılmalı ve bağımsız hareket etmelidir.

2. Türkmen kurumları arasında koordinasyon merkezi kurulmalıdır.

3. Türkmen siyasetinde köklü reformlar yapılmalı ve tüm kesimler siyasi sürece dâhil edilmelidir.