Kaynak: BBC Türkçe, 23 Kasım 2022

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar’ın başkenti Doha’da, Dünya Kupası’nın açılışında Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es-Sisi ile selamlaşıp tokalaştı. Tokalaşma fotoğrafı, iki ülke arasında devam eden normalleşme sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Katar dönüşünde uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan görüşmeyi, “Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye başlamasın? Bunların sinyalini verdik” olarak değerlendirdi. 
İki lider arasındaki tokalaşma muhalefet ve diğer siyasiler tarafından eleştirildi. Eleştirilerin odak noktası Erdoğan’ın 2013 yılında yaptığı Mısır Başkanı Sisi'yi cumhurbaşkanı olarak kabul etmediğini, Mısır'ın cumhurbaşkanı olarak Mursi'yi tanıdığına yönelik açıklamalarıdır. 
 

TÜRKSAM Haber Analiz

Türkiye-Mısır ilişkilerinin bugününü anlayabilmek için her iki ülke içinde geçmişte yaşanan olaylara değinmek ışık tutmak önem arz etmektedir. 2010 yılının son aylarında Tunus’ta başlayıp birçok Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine yayılan, Arap Baharı olarak adlandırılan eylemler Mısır’ı da etkilemiştir. Bu etki neticesinde, 2012 yılında gerçekleşen ilk demokratik seçimlerle Mursi cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Aynı dönem içinde Türkiye-Mısır ilişkileri ivme kazanmıştır. Öyle ki Mısır, Türkiye için Suriye Krizi’nin çözümünde ve Doğu Akdeniz’de yetki alanlarının sınırlandırılması çalışmalarında önemli bir partner haline gelmiştir. 
Daha sonra 2013 yılında, Mısır’da Mursi’ye karşı başlayan protestolar sonucunda dönemin Genelkurmay Başkanı Sisi, Mursi’ye darbe yaparak yönetime el koymuştur. 
Mısır’da yaşanan olaylara Türkiye çerçevesinden bakıldığında, Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye yönelik tutumunun en belirleyici noktası, Türkiye hükümetinin hem kendi ülkesi içerisinde hem de diğer ülkelere yönelik demokratik yollarla iktidara gelen hükümetlerin darbeyle devrilmesi karşısında eleştirel ve tavizsiz politikası olmuştur.  Mısır ise Türkiye’nin bu eleştirilerini “rejim güvenliğine tehdit” olarak algılamış ve Türkiye’nin Mısır Büyükelçisini istenmeyen kişi olarak ilan etmiştir. Bu olayın üzerine Türkiye-Mısır arasındaki ilişkiler en düşük seviyeye indirilmiş ve öyle devam etmiştir. 
İki ülke arasında kopan ilişkiler ve Türkiye’nin 2019 yılında Libya ile imzaladığı Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması, Türkiye ile Mısır’ın arasındaki makasın iyice açılmasına neden olurken, Yunanistan’la Mısır’ın bölgesel ittifak kurmasına zemin hazırlamıştır. 
Daha sonraki yıllarda ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruyabilmek için bölge ülkeleriyle daha stabil ilişkiler geliştirmesi gerekliliği doğururken, 2021 yılında Türkiye’nin Mısır’la ilişkileri düzeltmek için adım atmasına sebebiyet vermiştir. O tarihten itibaren karşılıklı olarak atılan normalleşme adımları, 3 Ekim 2022 tarihinde Türkiye-Libya arasında imzalanan Hidrokarbon Mutabakatı sonucunda Mısır tarafından tekrar durdurulmuştur.  
Ancak her iki ülke de Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Mısır arasında imzalanacak olası bir deniz yetki sınırlandırılması anlaşmasının bölgede dengeleri değiştireceğinin bilincindedir. Olası bir anlaşma Türkiye’nin bölgede kendi haklarını savunmak için elini güçlendirecekken, Mısır’a ise büyük bir alan garanti edecektir. Bu bağlamda atılacak normalleşme adımları hızlı bir şekilde ilerleyemese dahi her iki ülke için de olumlu anlamlar taşımaya devam etmektedir.