Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Türkmenistan ve Türkiye Arasındaki İlişkiler Bölgeye Yeniden  “Can Veriyor”

Türkmenistan ve Türkiye Arasındaki İlişkiler Bölgeye Yeniden  “Can Veriyor”

Türkiye ve Türkmenistan arasındaki tarihi ilişkiler oldukça köklü bir geçmişe dayanmaktadır. İki ülke, aynı Türk kültürüne ve tarihine sahip olmaları nedeniyle benzer bir zeminde bulunmaktadır.

Bugünkü Türkmenistan toprakları, tarihsel olarak Orta Asya'daki Türk boylarının yaşadığı coğrafyadır. Göktürkler, Karakhanlılar, Selçuklular gibi Türk devletleri bu bölgede hüküm sürmüştür. Yani Türkmenistanın Türk ülkeleri arasında çok büyük önemli ve değerli bir yeri vardır.

Aynı zamanda  Osmanlı İmparatorluğu, Orta Asya ticaret yolları üzerindeydi ve bu sebeple Türkmenistan topraklarıyla Osmanlı arasında ticari ve kültürel ilişkiler her zaman bulunmaktaydı. Yani bu iki ülke arasındaki ilişkiler yeni dönemde ortaya çıkmamıştır. Bu iki türk ülkesi tarihin onları ayırmasına rağmen ilişkilerini ve bağlarını hiç bir zaman tam olarak kesmemişler. Türkmenistanın Sovyetler tarafından bağımsızlığının elinden alınmasından sonra Türkiye ile diplomatik ve resmi ilişkileri kesilen Türkmenistan, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ardından bağımsızlığını ilan etti.

 

Türkiye, Türkmenistanın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur.  Bağımsızlığın ardından Türkiye ve Türkmenistan arasındaki ilişkiler hızla gelişmiştir. Çünkü her iki ülke de karşılıklı çıkarlara dayalı işbirliği yapma arzusundaydı. Enerji alanında işbirliği, özellikle doğalgaz rezervleri Türkiye için stratejik öneme sahipti.

26 Ekim 2023 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurbangulu Berdumuhammedov arasında gerçekleşen görüşme yalnız Türk ülkelerinin değil aynı zamanda tüm dünyanın dikkatini üzerlerine çekmiştir. Bu önemli görüşme Türk dünyasının birleşip, ekonomik, politik alanda birbirilerine tutunduklarını  gözler önüne sermiştir.  

Türkemenistan kapalı bir ülke olarak batıyla beraber , türksoylu ülkeler ile de yıllardır ilişkileri stabil tutmaya çalışmaktadır. Türkiye’yle olan bu görüşme aslında en azından Türkmenistan ve Türk ülkeleri arasında buzların yavaş-yavaş eridiğine dair  de çok önemli bir gelişmedir.

Recep Tayyip Erdoğan ve Gurbanguly Berdimuhamedov'un görüşmesini, Türkiye ve Türkmenistan arasındaki yükselen diplomatik ilişkilerin bir parçası olarak yorumlayabiliriz. Görüşmenin esas konusu Türkmenistan’ın Türk dünyası biriliğindeki gözlemci statüsünden asli üye olmaya davet ve aynı zamanda Türkiye-Türkmenistan arasında gaz transitini Türk ülkelerine fayda edebilecek şekilde tasarlamaktı.

Türkmenistan, dünya genelinde önemli doğalgaz rezervlerine sahip bir ülkedir. Bu rezervler, özellikle Merkezi Asya bölgesinde stratejik bir öneme sahiptir. Aynı zamanda bu ülkenin stratejik bir güce sahip olması, Türkiye ve Türkmenistan arasındaki gaz ticareti, enerji sektöründeki önemli işbirliği sebeplerinden biridir.

1 yıl önce gerçekleşen Avaza Zirvesi’nde Azerbaycan Türkiye ve Türkmenistan arasında imzalanan gaz hattı anlaşmasının ve orda gündem teşkil eden konuların devamının 1 hafta önceki görüşmede konuşulması, Türk ülkeleri arasında ekonomik işbirliğinin arttığına ve hiç durmadan bu ilişkilerin ilerlediğine işaret etmektedir.

 Bildiğimiz gibi bölegede Trans Hazar Boru Hattı projesi kapsamında Hazar Denizi'ni geçerek Türkmenistan'dan Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye'ye doğalgaz taşımayı amaçlayan önemli bir enerji projesinin esası ortaya koyulmuştu. Bu proje, Türkmen doğalgazının Orta Asya üzerinden Türkiye'ye taşınmasını sağlamayı amaçlar ve bu, Türkiye'nin enerji arzını çeşitlendirmesini ve enerji güvenliğini artırmasını hedeflemektedir. Aynı zamanda bu proje, dışa bağımlılığı azaltarak enerji tedarikini daha güvenli hale getirmektedir.

Boru hattının rotası, Türkmenistan'dan başlayarak Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye'ye uzanmaktadır. Bu proje, Orta Asya'dan Türkiye'ye doğalgaz tedarikini artırmayı ve böylece enerji arzının çeşitlendirilmesini hedeflemektedir. Böyle bölgesel bir öneme sahip enerji projesinde yer alan 5 ülkeden 4’nün Türk ülkesi olması aslında bölgedeki potansiyelimizi de ortaya koymaktadır. Proje, Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye gibi ülkeler arasında diplomatik ve ticari işbirliğini teşvik ederek bu, bölgesel istikrarın artırılmasına katkı sağlamaktadır.

Enerji alanında anlaşmaların 2. Aşaması 2022 aralığında baş tutan Avaza zirvesinde müzakere edildi. Zirvede Türkmen gazının Avrupa'ya taşınması için Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan işbirliğiyle yeni bir enerji rota oluşturuldu. Hazar Bölgesi'nin jeopolitiği, Hazar’a kıyısı olan Türk ülkelerinin ve aynı zamanda Türkiyenin de, Orta Asya'dan Karadeniz'e ve Balkanlar'a kadar olan istikrarlı ekonomik işbirliğine ve faydaya odaklanmaktadır.

 Trans Hazar Projesi, Türkmenistan'daki Şatlık-Belek boru hattının Hazar'dan Bakü'ye yeni bir hatla bağlanmasını içerir; buna Türkmenbaşı-Bakü hattı denir. Bakü'den mevcut Bakü-Tiflis hattıyla TANAP'a bağlanacak bu hatt böylece Avrupa'ya erişim sağlayacaktır. Bu bakımdan yakın zamanda Türkiye ve Azerbaycan arasında TANAP’ın kapasitesinin iki kat artırılarak 32 milyar metreküpe çıkarılması kararı alınmıştı. 

26 Ekim 2023’de Türkiye ve Türkmenistan arasında Hazar Bölgesi’nde enerji alanındaki görüşmelerin 3. ve sonuncu aşaması olarak nitelendirebiliriz. Avaza Zirvesi’nde konuşulan ve Azerbaycan Türkiye ve Türkmenistan’ın baş rollerde olduğu bu projede nihai sonuçlara varılması için bölgeden önemli söz sahibi ülkelerden birisi olan Türkiye ile bu projelere “nokta koymak” amaçlı yapılan bir görüş olduğunu söyleyebiliriz.  İlave etmemiz gerekiyor ki, 26’sında başlayan görüşmenin ana konusu enerji alanındaki projelerle ilgili olsa da, aynı zamanda kültür, dil, televizyon, ticaret, sanayi, ve başka bir çok alanda 13 anlaşma imzalanmıştır.    Bugün, Türkiye ve Türkmenistan arasındaki ilişkiler dostane ve işbirlikçi bir zeminde ilerlemektedir. Her iki ülkenin de bölgesel istikrar, ekonomik kalkınma ve kültürel değişim konularında ortak çıkarları bulunmaktadır ve bu yapılan görüşlerin bölgeye yeni bir milli kalkınma ruhu getireceğini söyleyebiliriz.

 

Bunlarda ilginizi çekebilir

Tümünü görüntüle