Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Sn. Öznur Küçüker Sirene ile Avrupa Parlamentosu Seçimlerinde Aşırı Sağ Partilerin Yükselişi ve Fransa’da Değişen Dengeler Üzerine Röportaj

Merhaba, Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi olarak Uluslararası İlişkiler Uzmanı Sn. Öznur Küçüker Sirene ile Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin yükselişi ve Fransa’da değişen dengeler üzerine bir röportaj gerçekleştireceğiz. Sözü kendisine bırakıyorum.

Soru 1:  Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin yükselişini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sonuçlar sizce Avrupa'nın genel siyasi eğilimlerinde nasıl bir değişimi işaret ediyor?

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin yükselişini üç temel sebep üzerinden okumak mümkün:

İlk olarak, bunu Avrupa halklarının kendi ülkelerinde iktidardaki hükümetlere karşı kullandıkları bir “tepki oyu” olarak değerlendirebiliriz. Seçmenler, verdikleri bu tepki oyuyla hükümetlerine, pandemi ve göç krizini yanlış yönettikleri, alım gücünü giderek azaltan ekonomik sorunları çözemedikleri ve dünyanın gidişatını ilgilendiren uluslararası meselelerde hatalı bir tutuma sahip olduklarının mesajını verdi. Bir başka deyişle, seçmenler bu şekilde dolaylı olarak kendi hükümetlerine karşı hoşnutsuzluk ve memnuniyetsizliklerini bildirmiş oldular.

İkinci olarak, aşırı sağın yükselişinin hangi uluslararası konjoktürde meydana geldiğini incelemek gerekir. Seçim sonuçlarının en büyük deprem etkisi yarattığı iki büyük AB ülkesi Fransa ve Almanya, Ukrayna’ya ve İsrail’e sağladıkları koşulsuz destek ile tanınıyorlar. Bu durum, Ukrayna Savaşı’nda tarafsız kalınması gerektiğini düşünenler ve Gazze’deki katliamlara tepki verilmesini isteyenler tarafından çok sert bir şekilde eleştiriliyor. Fransa ve Almanya geçtiğimiz haftalarda Rusya ile gerilimi arttıracak bir dizi karar almıştı. Almanya, Ukrayna'ya, Rus toprakları içindeki askeri hedeflere karşı kendi verdikleri silahları kullanma izni vermişti. Fransa da Ukrayna'ya askeri uzman göndermiş, Rusya “vururuz” diye çok sert bir tepki vermişti. Böyle bir ortamda, yıllardır AB'nin altını oymak için Rusya tarafından desteklendiği iddia edilen aşırı sağ partilerin bir anda bu kadar yükselişe geçmesi de oldukça düşündürücü.

Son olarak da aşırı sağ partilerin içinde Avrupa Birliği kurumlarına karşı oldukça eleştirel yaklaşan, Avrupa Birliği’nin kendi ülkelerinin egemenlik haklarını ihlal ettiğine inanan veya kurumların reforme edilmesi gerektiğini savunan düşünceler mevcut. Aşırı sağın yükselişi ile seçmenler giderek karmaşık bir hale gelen ve şeffaflıktan uzaklaşan AB kurumlarına da tepki göstermiş oldu. Bir başka deyişle, AB içinde AB karşıtlığı yükselişe geçti.  

Soru 2: Aşırı sağ partilerin bu yükselişi kalıcı mı yoksa geçici bir dalgalanma mı? Önümüzdeki yıllarda Avrupa’da aşırı sağ partilerin etkisinin artmasını bekliyor musunuz?

Ben gelecek yıllarda aşırı sağ partilerin etkisinin artmasını bekliyorum. Avrupa’da aşırı sağ partileri bir anda güçlenmedi. Yükseliş, zamana yayılan bir süreç. Fransa'da 2022 yılında düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un tekrar karşısına rakip olarak çıkan aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen, 2017 yılına göre oy oranını büyük ölçüde arttırdı. Aynı yıl, İtalya'da düzenlenen genel seçimlerde aşırı sağcı lider Giorgia Meloni'nin zafer kazanması aşırı sağın ilk belirgin başarısıydı. Bundan sonra da bu süreç hız kazanmaya başladı ve son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın yükselişi artık durdurulamaz hale geldi. Bundan sonra da 2. Dünya Savaşı öncesi benzeri bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum. Sanki maalesef tarih tekerrürden ibaret ve her büyük savaş öncesi halklar içine kapanarak aynı kendini savunma mekanizmalarına sahip oluyorlar. Ancak bunun dozu kaçtığında iş tatsız bir hale gelerek “düşmanlar” tayin ediliyor. Bu başka milletler olabileceği gibi, genellikle toplum içindeki azınlık gruplar oluyor. Aşırı sağın etkisinin artması sonucu Avrupa ülkelerinde yaşayan yabancı ve göçmenleri zor günlerin beklediği aşikar.

Soru 3: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un parlamentoyu feshetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Macron’un erken seçim kararı, Fransa’daki siyasi dengeleri nasıl değiştirecek?

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, parlamentoyu feshetme kararını bir “güven oyu” olarak niteledi. Konuyla ilgili yapılan analizlerde henüz bu görüşe rastlamadım, ancak ben bu durumu şu şekilde açıklıyorum: Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce Fransız aşırı sağı sonuçlarda önde gelirse erken seçim talebinde bulunacağını zaten bildirmişti. Aslında gerçekleştirilen anketlerde bu sonucun çıkacağı tahmin ediliyordu ve Macron buna hazırlanıp strateji geliştirmişti. Sonuçlar açıklanır açıklanmaz da Macron’un kendisi böyle bir karar alarak aşırı sağın elinden bu kozu almış oldu. Pazar akşamı ulusa seslenerek  “Demokrasimize, egemen halkın söz sahibi olmasına güveniyorum. Mesajınızı ve endişelerinizi duydum ve bunları cevapsız bırakmayacağım” dedi ve giderek azalan popülerliğini yükseltmeye çalıştı. Macron, konuşmasında, seçimlerin ilk turunun 30 Haziran'da ve ikinci turunun ise 7 Temmuz'da gerçekleştirileceğini belirtti.

Bu kararı açıklayan bir başka önemli neden ise, Macron, erken seçim düzenleyerek, bu kadar kısa süre içinde diğer partilerin koalisyon görüşmeleri yapmasını ve birleşmelerini zorlaştırdı. Ancak, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi Başkan Yardımcısı Sebastien Chenu, partisinin erken seçimlerde çoğunluğu kazanması halinde Bardella'nın başbakanlığa aday olacağını söyledi. Macron’un bu sırada yıllardır yürüttüğü “aşırıcılığa karşı birleşelim” planı işlemezse, kendisini bir anda ileride kendisine rakip olacak aşırı sağcı bir başbakan ile birlikte bulabilir.

Önümüzdeki haftalarda Fransa’da siyasi dengeler oldukça sarsılacak gibi gözüküyor. Çok yakında ülkede Olimpiyat Oyunları’nın da düzenleneceğini hesaba katarsak ülkeyi oldukça zor günler bekliyor.