Kurumumuz Bünyesinde Stajyer Alınacaktır.

13 Şubat 2023

Staj Başvurusu
Kurumumuz Bünyesinde Grafik Tasarım Uzmanı Alınacaktır!

13 Mart 2023

İş Başvurusu
DUYURULAR
Kontra-Kriz ve Gayrinizami Stratejiler: Modelleme ve Senaryolar

Kontra-Kriz ve Gayrinizami Stratejiler: Modelleme ve Senaryolar

Dünya coğrafyasında özellikle Kafkasya, Orta Doğu, Afrika ve Asya’da çeşitli doktrinler çerçevesinde uygulanan eylem planları bulunmaktadır. Bu doktrinlere bakıldığında: Rusya’nın NATO’ya karşı yayılma siyasetini engelleyen Primakov ve askeri Gerasimov Doktrini; ABD’nin, I. Dünya Savaşı’nda İngilizlerin yaptığı gibi ülkeleri bölmeyi amaç edinen Rumsfeld ve Cebrowski Doktrini; İsrail’in Arap devletlerini yok etme ve Arap olmayanlar ile ittifak haline girmesini amaç edinen Oded Yinon ve Ben Gurion Planları; Çin’in Bir Kuşak Bir Yol ‘Modern İpek Yolu’ projesi adı altında köprü, liman, kanal demiryolu gibi geniş bir bağlantı ağı oluşturarak tüm lojistik yolları ele geçirme planı; yine Rusya’nın Kuzey Deniz Yolu Projesi adı altında deniz, kanal ve koridorları oluşturma planı; ABD eski Başkanı George W. Bush’un biz vurmadan önce sen vur doktrini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eski Sovyet egemenliği altında bulunan ülkelerde bugün tesis etmeye çalıştığı hegemonyaya ilişkin dış politika doktrini, İsrail’in düşman ülkelerin silahlanmasına karşı Begin Doktrini gibi stratejik çalışma ve hedefler bulunduğumuz coğrafyayı sarmış bulunmaktadır.

Türkiye’de RAND, SILKROAD Studies, SITE Intelligence gibi siyasi, strateji, askeri, savunma ve istihbarat özel şirketlerinde uygulanan analitik zeka, Türkiye’nin kendi kurum, paramiliter yapılanmaları ve paravan şirketlerinde uygulanmaması sebebiyle kadim vatanımızın lehine olacak plan ve stratejiler üretilememektedir. Bununla birlikte düşmanın hareket fonksiyonunu tanımlayabileceğimiz aleyhimizdeki denklemler de göz ardı edilmektedir. Sadece lehte değil aleyhteki plan ve projeler derinlemesine analiz edilmeli ve tanımlanmalıdır ki uzun vadeli devletçi politikalar geliştirilebilsin.

Siri Derya’dan Amu Derya’ya, Maveraünnehir’den Mezopotamya’ya, Anadolu’dan Balkanlara, Ceziret’ül Arab’dan Babülmendep’e, Mukaddes Hicaz ve Kudüs topraklarından Kuzey Afrika’ya, Kafkasya’dan Hindistan’a kadar geniş toprakları fethetmiş ve hükmetmiş, kadim mirasları ve kıymetli varlıkları ile tarihe altın harfler ile isimlerini yazdıran Türk devletleri, maalesef ki coğrafi keşifler ve sanayi inkılabının etkisiyle işgal politikalarına maruz kalmış, bağımsızlıkları zedelenmiş ve yıkılmışlardır. Sun Tzu’nun Savaş Sanatı adlı kitabındaki ‘Derin bir strateji ve istihbarat geliştiremeyenler, savaşı baştan kaybederler ve devletleri köklenemez.’ ifadesi bu meseleye ilişkin önemli bir vurgudur.

Bu bağlamda Kontra-Kriz’i tanımlar isek; muhtelif coğrafyalarda meydana gelen siyasi ve askeri kriz ortamlarına yönelik karşı-kriz stratejileri geliştirilerek, teorik ve pratik bazda misilleme ve caydırıcılık senaryo gibi faaliyetlerin özellikle demografik yapılar ve mezhepsel ayrılıkçılık üzerinden gayrinizami harp metotları ile de kombine edilip; ilgili düşman ülkenin toprak bütünlüğünün tehdit edilmesini, rejimin bozulmasını, aynı zamanda da dost ülkenin ve halkının da korunmasını ve idamesini kapsar.

Geçmiş dönemde konvensiyonel (düzenli, nizami) faktörler sistemin içerisinde yer alırken, küreselleşen dünyada özel askeri ve istihbarat şirketleri ve siyasi stratejik düşünce kuruluşları (Think-Tank) tarafından gayrinizami metotlar, gerek savaşta gerekse stratejik planlarda yerini almıştır. Bu çalışmamızda, Balkanlar ve Orta Doğu’daki kriz bölgelerinden örnekler verilerek modelleme ve senaryoların nasıl ortaya çıktığı konusu ele alınacaktır.

Balkanlar & Bosna-Hersek

Bosna Hersek Federasyonu, karışık bir devlet sistemine sahip olup hem yapısal hem de demografik açıdan farklılıklar barındırmaktadır. Bosna Hersek Federasyonu’ndaki Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisi, Federasyon'dan bağımsız bir şekilde kararlar almak suretiyle "Üniter Bağımsız Bir Devlet" olma amacıyla geçmiş yıllarda Boşnak Müslümanlarına karşı yazılı sözlü ve icrai olarak misilleme ve aksiyon göstermişlerdir.

Hırvatistan ve Sırbistan’a bakıldığında, aralarında Liberland olarak adlandırılan bir mikro ulus mevcuttur. Bu ulusun öncelikle ‘De Facto’ akabinde ‘Mikro Devlet’ olarak üniter bağımsız bir devlet olması için toprak bütünlüğünün tanınması ve topraklarının genişletilmesine yönelik ayrılıkçı hareketleri baz alarak (separatist movement) stratejik ve istihbarat faaliyetler planlanmasına olanak sağlayacak yumuşak bir taraf oluşturmaktadır. Bu bölgeye yönelik oluşturulabilecek herhangi bir strateji, misilleme örneği ve gayrinizami bir usul olarak adlandırabilir. Bu strateji Sırp Lider Milorad Dodik’in aksiyonlarına karşı caydırıcı nitelik taşıyabilmektedir.

Sırbistan ve Hırvatistan'ın Balkanlardaki Müslümanları yok etme, topraklarını parçalama, yayılmacı politikaları ve Rusya'nın bu coğrafyadaki demografik stratejisi (Slav halkları birliği) ve Putin Doktrini olmasına rağmen; Hırvatistan ve Sırbistan arasındaki mikro ulus olan  Liberland toprakları ve Adriyatik Denizi’nde yer alan, İtalya ve Slovenya ile komşu olmakla birlikte Hırvatistan toprağı olan "İstria Bölgesi" kendi toprak bütünlüğünü ve üniter devletini tehdit edecek zafiyet yaratma potansiyeline sahiptir.

İtalyan İrrendetizm (yayılmacı siyasi hedef Yunanlıların megala idea'sı gibi)'ine göre ilhak politikası amaç edilirken aynı zamanda bir otonom devlet politikası uygulanmak istenmekte ve Hırvatistan'ın toprak bütünlüğünü tehdit edebilecek bir statüye haiz olduğu kanaatine varılmaktadır. Dolayısıyla Rusya Devlet Başkanı Putin'in Primakov ve Geresimov Doktrinleri’ni ayrılıkçı unsurları baz alarak kara ve deniz siyasetinin benzer şeklini gayrinizami strateji olarak Hırvat ve Sırplara karşı uygulamak ve burada İtalyanlar lehine bir strateji geliştirebilmek mümkündür.

Orta Doğu & Suudi Arabistan

Suudi Arabistan'da Al Ahsa ve Al Katif olarak Şii mezhebine tabi Basra Körfezi’nde bir bölge bulunmaktadır. Bu bölgede İran destekli ayrılıkçı hareketlerin oluşturulması mümkündür ve devlet için zayıf bir yön teşkil etmektedir. Suudi Arabistan’a yönelik oluşturulacak herhangi bir politika ve analiz göz önünde bulundurulabilecek önemli bir faktördür. Konu bölge İran’ın lehine Suudi Arabistan’ın aleyhine kullanılabilecek bir açıklık yaratmaktadır.

Geçmişe baktığımızda, Reşidiler ile Suudlar arasındaki kavgayı Osmanlı Devleti stratejik bir biçimde yönetebilseydi, Sünni Reşidiler de yönetimde yer alabilir dolayısı ile hakimiyet sadece Suudlar’da olmazdı. Arabistan yarımadasında Reşidiler'in varlığından rahatsız olan Suud ve İngilizler, baskıcı politikalar sonucu Reşidi'leri göç ettirdi. Sünni nüfusa yönelik demografik bir temizlik yapıldı. Bu bağlamda demografik yapı stratejisi ortaya konuldu.

Askeri Çiftlikler

Dünyanın muhtelif yerlerinde ülkeler, derin bir strateji ve istihbarat projeleriyle komşu ülke ile kendi sınırlarını koruyacak tampon bölge oluşturmanın yanında kendi sınırlarının içerisinde de askeri üslerini kamufle etmek ve sınırlarını korumak amacıyla tarımsal kalkınma projesi adı altında tampon/yarı askeri çiftlikler kurmaktadır. Türkiye ve dost ülkelerinde de bunu oluşturmak bir şarttır. Özellikle İsrail’in NAHAL programını araştırmak ve analiz etmek de elzemdir. NAHAL programı çerçevesinde oluşturulan yerleşimlerin amacı tarımsal faaliyetleri işlevsel hale getirmek ve askeri amaçlar için de stratejik bir çözüm bulmaktır. NAHAL yerleşimlerinin tehdidin yüksek olduğu sınır bölgelerinde ve kritik noktalarda konumlandırılması, onlara askeri ileri karakol görevi ve tampon görevi yüklemiştir. NAHAL, düşmanla mümkün olan en ileri noktada teması sağlayarak, gerideki sivil kesimlere ulaşılmasının engellenmesi veya geciktirmesi rolünü üstelenmekte ve İsrail'in ulusal güvenlik yapısına katkı sağlamaktadır.

Rusya’nın Gayrinizami Harp Stratejisi

Etnik unsurları ve ayrılıkçı faktörleri baz alarak Donbass & Luganks, Transdinyester, Güney Osetya ve Abhazya gibi De Facto olarak tanımlanan ülkeler ve muhtelif bölgelerde aksiyon alan Rusya’nın Sovyetlerden kopan bu ilgili coğrafyada derin stratejiler ortaya koyması büyük devlet olma bilincini yansıtmaktadır. Bizler de Balkanlarda; Bosna Hersek’i, Kosova’yı derin manada desteklerken Rusya’nın Slav birliği hedefine karşı da siyasi ve askeri açıdan Karadeniz ve Balkan Doktrinleri geliştirebiliriz.

Rusya’nın özellikle Gayrinizami Harp ve Strateji ile entegre edilen devlet oluşturma adımları aşağıda bir akış şeması halinde verilmektedir:

1.         Paramiliter/Milis Güçleri Destekle

2.         Ayrılıkçı Hareketleri Organize Et

3.         Mikro Ulus Tasarla

4.         De Facto Devlet Tasarla

5.         Mikro Devlet Tasarla

6.         Enerji ve Maden Politikalarını Yönlendir

7.         Üniter Devlet Olarak Tanı

8.         De Jure Politika Yönet

9.         Kriz Esnasında Barış Gücünü Gönder

Karadeniz Kolektif Güvenlik Örgütün Kurulması & Senaryo Modellemesi Akış Şeması:

1.         Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan Arasındaki Diplomatik İlişkileri Yönet

2.         Rusya’ya Karşı Olmayan Transdinyester ve Abhazya Politikası Yönet

3.         Gürcistan ve Moldova için Gayrinizami Strateji Geliştir

4.         Kırım Yarımadası için Özel Strateji Geliştir

5.         Karadeniz Güvenlik Teşkilatını Kur

6.         Rusya’nın Slav Birliğine Karşı Balkanları Koru

7.         Bosna Hersek için Özel Strateji Geliştir

8.         Balkan Doktrini ve Karadeniz Doktrini Geliştir

Tüm bu stratejilerin ana hedefinde; Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında olan topraklarda ve deniz coğrafyasında aktif olmanın yanı sıra Misak-ı Milli ve Mavi Vatan hedefine ulaşmak aynı zamanda Türk ve İslam coğrafyasında istihbarat ve stratejik açıdan lider konuma gelebilmek ve Türkiye’nin derin devlet sistematiğini ortaya koyabilmektir.

 

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve TÜRKSAM'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.